-
آن ترشرویی مادر یا پدر ** حافظ فرزند شد از هر ضرر
- Ananın, yahut babanın ekşi suratı,çocuğu her zarardan korur.
-
ذوق خنده دیدهای ای خیرهخند ** ذوق گریه بین که هست آن کان قند
- Ey sersem sersem gülüp duran, gülmenin zevkini gördün, bir de ağlamanın zevkini seyret. O, şeker madenidir.
-
چون جهنم گریه آرد یاد آن ** پس جهنم خوشتر آید از جنان 1585
- Seni cehennem ağlatırsa onu anmak, sana cennetten hoştur.
-
خندهها در گریهها آمد کتیم ** گنج در ویرانهها جو ای سلیم
- Gülmeler, ağlamalarda gizlidir. Ey sâf ve temiz kişi, defineyi yıkık yerlerde ara.
-
ذوق در غمهاست پی گم کردهاند ** آب حیوان را به ظلمت بردهاند
- Zevk gamlardadır. Onların izini kaybetmişler, abıhayatı karanlıklara çekip götürmüşlerdir.
-
بازگونه نعل در ره تا رباط ** چشمها را چار کن در احتیاط
- Yolda konak yerine kadar tersine nal izleri var. İhtiyatlı ol gözünü dört aç.
-
چشمها را چار کن در اعتبار ** یار کن با چشم خود دو چشم یار
- İbret gözünü dört aç. Sevgilinin iki gözünü de kendi gözlerine dost et.
-
امرهم شوری بخوان اندر صحف ** یار را باش و مگوش از ناز اف 1590
- Kuran’dan “Onlar, işlerini danışarak yaparlar” âyetini oku. Sevgiliyle dost ol, nazlanarak of deme.
-
یار باشد راه را پشت و پناه ** چونک نیکو بنگری یارست راه
- Dost, yolda arkadır,sığınaktır. İyice bakarsan görürsün ki yol sevgiliden ibarettir.
-
چونک در یاران رسی خامش نشین ** اندر آن حلقه مکن خود را نگین
- Dostlara, sevdiklere ulaştın mı sus, otur. O halkaya kendini yüzük taşı yapmaya kalkışma.