-
در درون بیشه شیران منتظر ** تا شود امر تعالوا منتشر
- “Gelin” buyruğu verilinceye kadar aslanlar, orman içinde beklemedeler.
-
پس برون آیند آن شیران ز مرج ** بیحجابی حق نماید دخل و خرج
- Bu emir geldi mi o aslanlar, yayıldıkları yerden çıkarlar. Allah, hicapsız olarak yayılacakları, geçinecekleri yeri gösterir.
-
جوهر انسان بگیرد بر و بحر ** پیسه گاوان بسملان آن روز نحر 1875
- İnsanın mahiyeti, insanlık, karayı da kaplar, denizi de. Alacalı öküzler o kurban gününde kesilirler.
-
روز نحر رستخیز سهمناک ** مومنان را عید و گاوان را هلاک
- O kurban günü, korkunç bir kıyamettir. Müminlere bayramdır, öküzlere helâk olma günü.
-
جملهی مرغان آب آن روز نحر ** همچو کشتیها روان بر روی بحر
- O kurban gününde bütün su kuşları, gemiler gibi deniz üstünde akarlar, yüzerler.
-
تا که یهلک من هلک عن بینه ** تا که ینجو من نجا واستیقنه
- Bu suretle de “Helâk olan apaçık delillerle helâk olur.” Kurtulan kurtulur ve yakıyne erer.
-
تا که بازان جانب سلطان روند ** تا که زاغان سوی گورستان روند
- Doğan kuşları, padişaha giderler, kuzgunlar, mezarlığa.
-
که استخوان و اجزاء سرگین همچو نان ** نقل زاغان آمدست اندر جهان 1880
- Kemikle ekmek gibi pis şeylerin cüzileri, bu cihanda kuzgunların mezesidir, gıdasıdır.
-
قند حکمت از کجا زاغ از کجا ** کرم سرگین از کجا باغ از کجا
- Hikmetin kadrini bilme nerede,kuzgun nerede?Gübrede yaşayan kurt nerede, bağ bahçe nerede?
-
نیست لایق غزو نفس و مرد غر ** نیست لایق عود و مشک و کون خر
- Nefsiyle savaşmak, kahpe adama lâyık değildir. Eşeğin ardında öd ağacı yakılmaz, eşeğin ardına da misk sürülmez.