-
که استخوان و اجزاء سرگین همچو نان ** نقل زاغان آمدست اندر جهان 1880
- Kemikle ekmek gibi pis şeylerin cüzileri, bu cihanda kuzgunların mezesidir, gıdasıdır.
-
قند حکمت از کجا زاغ از کجا ** کرم سرگین از کجا باغ از کجا
- Hikmetin kadrini bilme nerede,kuzgun nerede?Gübrede yaşayan kurt nerede, bağ bahçe nerede?
-
نیست لایق غزو نفس و مرد غر ** نیست لایق عود و مشک و کون خر
- Nefsiyle savaşmak, kahpe adama lâyık değildir. Eşeğin ardında öd ağacı yakılmaz, eşeğin ardına da misk sürülmez.
-
چون غزا ندهد زنان را هیچ دست ** کی دهد آنک جهاد اکبرست
- Kadınlara savaş yazılmamıştır. Nefisle savaşmaksa onların işi olamaz. Çünkü bu, büyük savaştır.
-
جز بنادر در تن زن رستمی ** گشته باشد خفیه همچون مریمی
- Ancak nadir olarak bazı kadında da bir Rüstem vardır. Meryem gibi gizlidir o.
-
آنچنان که در تن مردان زنان ** خفیهاند و ماده از ضعف جنان 1885
- Nitekim erlerin bedeninde, yüreksizliklerinden kadınların gizlendiği vardır.
-
آن جهان صورت شود آن مادگی ** هر که در مردی ندید آمادگی
- Kim, erliğe hazırlanmamış, er olmamışsa o dişilik, öbür âlemde surete bürünür.
-
روز عدل و عدل داد در خورست ** کفش آن پا کلاه آن سرست
- O gün adalet günüdür. Adalet, her şeyi lâyık olduğu yere koymaktır. Ayakkabı ayağındır, külâh başın.
-
تا به مطلب در رسد هر طالبی ** تا به غرب خود رود هر غاربی
- Bu suretle her isteyen isteğine erişir her batan batacağı yere kavuşur.
-
نیست هر مطلوب از طالب دریغ ** جفت تابش شمس و جفت آب میغ
- Hiçbir istek, isteyenden esirgenmez. Parlaklığın eşi güneştir, suyun eşi bulut.