-
نیست هر مطلوب از طالب دریغ ** جفت تابش شمس و جفت آب میغ
- Hiçbir istek, isteyenden esirgenmez. Parlaklığın eşi güneştir, suyun eşi bulut.
-
هست دنیا قهرخانهی کردگار ** قهر بین چون قهر کردی اختیار 1890
- Dünya, Allah’nın kahır yurdudur. Kahrı seçtiysen kahır göre dur.
-
استخوان و موی مقهوران نگر ** تیغ قهر افکنده اندر بحر و بر
- Kahır kılıcı, denize, karaya düşmüş. Kahrolanların kemiklerine, kıllarına bak.
-
پر و پای مرغ بین بر گرد دام ** شرح قهر حق کننده بیکلام
- Damın çevresinde kuşların kanatlarını, ayaklarını seyret. Bunlar, sessiz, sözsüz sana Allah kahrını anlatırlar.
-
مرد او بر جای خرپشته نشاند ** وآنک کهنه گشت هم پشته نماند
- Ölü, gömüldüğü yerde bir yığın toprak kaldı. Öldüğü zaman geçtikçe o yığın da düzeldi gitti.
-
هر کسی را جفت کرده عدل حق ** پیل را با پیل و بق را جنس بق
- Allah adaleti, herkesi eşiyle çift etmiştir; fili fille, sivrisineği sivrisinekle.
-
مونس احمد به مجلس چار یار ** مونس بوجهل عتبه و ذوالخمار 1895
- Ahmed’e mecliste dört seçilmiş dost, enis olur, Ebucehl’e de Utbe’yle Zül-hımar!
-
کعبهی جبریل و جانها سدرهای ** قبلهی عبدالبطون شد سفرهای
- Cebrail’le canların kıblesi Sidre’dir, karnına kul olanların kıblesi sofra.
-
قبلهی عارف بود نور وصال ** قبلهی عقل مفلسف شد خیال
- Arifin kıblesi vuslat nurudur, filozaflaşan aklın kıblesi hayal.
-
قبلهی زاهد بود یزدان بر ** قبلهی مطمع بود همیان زر
- Zâhidin kıblesi ihsan sahibi Allah’dır, tamahkârın kıblesi altınla dolu torba.