-
ای محال و ای محال اشراک او ** دور از آن دریا و موج پاک او
- Ona eş, ortak olsun... Buna imkân yoktur. Böyle şey, o denizden, o denizin pak dalgasından uzaktır.
-
نیست اندر بحر شرک و پیچ پیچ ** لیک با احول چه گویم هیچ هیچ
- Denizde ikilik ve ıstırap yoktur. Fakat şaşıya ne söyleyeyim? Hiç, hiç!
-
چونک جفت احولانیم ای شمن ** لازم آید مشرکانه دم زدن
- Ey şemen, şaşılara arkadaşız madem, müşrikçe konuşmak gerek.
-
آن یکیی زان سوی وصفست و حال ** جز دوی ناید به میدان مقال
- O birlik, vasıf ve hal bakımındandır. Fakat söz meydanına ancak ikilik gelebilir.
-
یا چو احول این دوی را نوش کن ** یا دهان بر دوز و خوش خاموش کن 2035
- Ya şaşı gibi bu ikiliği iç, yahut ağzını yum, güzelce sus!
-
یا به نوبت گه سکوت و گه کلام ** احولانه طبل میزن والسلام
- Yahut da nöbetle gâh sus, gâh söyle. Hâsılı şaşıca davul döv vesselâm.
-
چون ببینی محرمی گو سر جان ** گل ببینی نعره زن چون بلبلان
- Bir mahrem gördün mü can sırrını söyle. Gül gördün mü bülbüller gibi nâra at.
-
چون ببینی مشک پر مکر و مجاز ** لب ببند و خویشتن را خنب ساز
- Hileyle, geçici şeylerle dolu bir tulum görürsen dudağını kapat, kendini küp haline sok.
-
دشمن آبست پیش او مجنب ** ورنه سنگ جهل او بشکست خنب
- O, suyun düşmanıdır, onun önünde oynama. Yoksa bilgisizlik taşını atar, küpü kırar.
-
با سیاستهای جاهل صبر کن ** خوش مدارا کن به عقل من لدن 2040