-
بانگ زد بر وی جوان و گفت بس ** روز روشن از کجا آمد عسس
- Genç, yeter diye bağırdı, apaydın günde bekçinin ne lüzumu var?
-
نور مردان مشرق و مغرب گرفت ** اسمانها سجده کردند از شگفت
- Erlerin nuru doğuyu da tuttu batıyı da. Gökler bile hayrette kalıp secde ettiler.
-
آفتاب حق بر آمد از حمل ** زیر چادر رفت خورشید از خجل 2070
- Allah güneşi Hamel burcundan doğdu da bu güneş utancından perde arkasına girdi.
-
ترهات چون تو ابلیسی مرا ** کی بگرداند ز خاک این سرا
- Senin gibi bir şeytanın saçmaları, nereden beni bu kapının tokmağından döndürecek?
-
من به بادی نامدم همچون سحاب ** تا بگردی باز گردم زین جناب
- Ben bulut gibi yele kapılıp gelmedim ki beni bu kapıdan bir tozla çevirebilesin.
-
عجل با آن نور شد قبلهی کرم ** قبله بی آن نور شد کفر و صنم
- Öküz bile o kerem kıblesi olunca nur kesilir, fakat o nur olmadı mı kıble, küfürdür, puttur.
-
هست اباحت کز هوای آمد ضلال ** هست اباحت کز خدا آمد کمال
- Heva ve hevesten gelen, ibahilik sapıklıktır, azgınlıktır, fakat Allah’dan gelen, ibahilik yüceliktir.
-
کفر ایمان گشت و دیو اسلام یافت ** آن طرف کان نور بیاندازه تافت 2075
- O hesaba sığmaz nurun doğup parladığı yerde küfür iman kesildi,şeytan Müslüman oldu.
-
مظهر عزست و محبوب به حق ** از همه کروبیان برده سبق
- O, yücelik mazharıdır, Allah sevgilisidir. Bütün ileri meleklerden öndülü kapmıştır.
-
سجده آدم را بیان سبق اوست ** سجده آرد مغز را پیوست پوست
- Melekten Âdem’e secde etmeleri ,ondan ileri olmalarındandır. Deri ,daima içe secde eder.