-
چون بسازی با خسی این خسان ** گردی اندر نور سنتها رسان
- Bu aşağılık kişilerin aşağılığını çekersen sünnetlerin nuruna ulaşırsın.
-
که انبیا رنج خسان بس دیدهاند ** از چنین ماران بسی پیچیدهاند 2150
- Peygamberler aşağılık adamların zahmetlerini çok çektiler. Bu çeşit yılanlardan nice ıstıraplara uğradılar.
-
چون مراد و حکم یزدان غفور ** بود در قدمت تجلی و ظهور
- Yargılayan Tanrı’ nın muradı, hükmü, ta ezelden tecelli ve zuhur etmekti.
-
بی ز ضدی ضد را نتوان نمود ** وان شه بیمثل را ضدی نبود
- Zıddı olmadıkça bir şey görünemez. O misli olmayan padişahın zıddı yoktur.
-
حکمت در انی جاعل فی الارض خلیفة
- “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” âyetindeki hikmet
-
پس خلیفه ساخت صاحبسینهای ** تا بود شاهیش را آیینهای
- Bunun için padişahlığına ayna olmak üzere bir gönül sahibini halife edindi.
-
بس صفای بیحدودش داد او ** وانگه از ظلمت ضدش بنهاد او
- Ona hadsiz, hesapsız arılığını ihsan etti, ondan sonra karanlıklardan da ona bir zıt verdi.
-
دو علم بر ساخت اسپید و سیاه ** آن یکی آدم دگر ابلیس راه 2155
- Ak ve kara iki bayrak dikti. Birisi Âdem’di bunların öbürü yol kesen İblis.
-
در میان آن دو لشکرگاه زفت ** چالش و پیکار آنچ رفت رفت
- O iki büyük ordu arasında savaşlar oldu, geldi geçti.
-
همچنان دور دوم هابیل شد ** ضد نور پاک او قابیل شد
- İkinci devre Habil geldi, onun pak nurunun zıddı Kaabil oldu.
-
همچنان این دو علم از عدل و جور ** تا به نمرود آمد اندر دور دور
- Adalet ve zulümden ibaret olan bu iki bayrak, böylece devir devir, Nemrud’a kadar geldi dayandı.