ما رمیت اذ رمیت بی ویست ** همچنین قال الله از صمتش بجست
“Sen atmadın attığın vakit, o attı” âyeti Peygamberin varlığı olmadan inmiştir. Peygamber de kendi varlığından geçmiş, susmuş, Tanrı diliyle söylemeye koyulmuştur da ondan sonra “Allah dedi” demiştir.
تا بود دارو ندارد او عمل ** چونک شد فانی کند دفع علل
İlâç, ilâç olarak kaldıkça tesirsizdir. Fakat içildi, yendi de varlığından geçti mi tesir eder.
گر شود بیشه قلم دریا مداد ** مثنوی را نیست پایانی امید
Ormanlar kalem olsa, denizler mürekkep olsa yine Mesnevi’nin biteceğini umma.
چارچوب خشتزن تا خاک هست ** میدهد تقطیع شعرش نیز دست
Toprak oldukça ve kerpiç dökücü, toprağı karıp dört sopadan meydana gelen kalıba döktükçe bu kitabın şiiri de uzar gider.
چون نماند خاک و بودش جف کند ** خاک سازد بحر او چون کف کند 2250
Hatt3a toprak kalmasa, yapılan kerpiç kurusa yine onun denizi coşar, köpürür... Köpüklerden toprak düzer.
چون نماند بیشه و سر در کشد ** بیشهها از عین دریا سر کشد
Orman kalmasa, ağaçlar tükense ormanlık, bu sefer denizin içinden biter, baş gösterir.
بهر این گفت آن خداوند فرج ** حدثوا عن بحرنا اذ لا حرج
Onun için sıkıntıları gideren o zat, “Bizim denizimizden zuhur eden sözleri rivayet edin. Bu hususta size bir teklif yoktur” dedi.
باز گرد از بحر و رو در خشک نه ** هم ز لعبت گو که کودکراست به
Denizden dön, yüzünü karaya ko. Oyundan oyuncaktan bahset, çocuğa bu daha iyi!
تا ز لعبت اندک اندک در صبا ** جانش گردد با یم عقل آشنا
Çocukluğunda oyunla oynarsa da yavaş yavaş akıl denizine âşina olur, o denize dalar, yüzer.
عقل از آن بازی همییابد صبی ** گرچه با عقلست در ظاهر ابی 2255
Çocuk, oyunla akıllanır, oynaya oynaya aklı başına gelir onun. Oyun, görünüşte akla uymaz ama iş böyledir işte: