-
قوم معکوساند اندر مشتها ** خاکخوار و آب را کرده رها
- Halk, iştah bakımından ters tabiatlıdır. Öyleleri vardır ki suyu bırakır, içmez de toprak yer.
-
ضد طبع انبیا دارند خلق ** اژدها را متکا دارند خلق
- Halk peygamberlerin tabiatlarına zıttır, tutar ejderhaya dayanır.
-
چشمبند ختم چون دانستهای ** هیچ دانی از چه دیده بستهای
- Tanrı’nın göze mühür vurmasını, gözü kapatmasını bildin, fakat neden göz yumdun, bunu da bildin mi?
-
بر چه بگشادی بدل این دیدهها ** یک به یک بس البدل دان آن ترا
- Gözünü yumdun da onun yerine şu gözlerini neye açtın? Bir bir, bil ki kapadığın gözün yerine gelen kötü gözlerdir onlar.
-
لیک خورشید عنایت تافتهست ** آیسان را از کرم در یافتهست 2280
- Fakat inayet güneşi parlayıp doğmuş, ümidini kesenlere lûtfetmiştir.
-
نرد بس نادر ز رحمت باخته ** عین کفران را انابت ساخته
- Rahmetiyle görülmemiş bir tavla oyununa girişir. Küfrün ta kendisini tövbe haline kor.
-
هم ازین بدبختی خلق آن جواد ** منفجر کرده دو صد چشمهی وداد
- O cömert Tanrı halkın bu bahtsızlığını görüp iki yüz tane sevgi çeşmesi akıtmıştır.
-
غنچه را از خار سرمایه دهد ** مهره را از مار پیرایه دهد
- O, koncaya dikenden sermaye verir, dikenden gonca bitirir. Yılan boynuzu ile yılanı süsler, bezer.
-
از سواد شب برون آرد نهار ** وز کف معسر برویاند یسار
- Gece karanlığından gündüzü çıkarır. Yoksulun elinden zenginlik izhar eder.
-
آرد سازد ریگ را بهر خلیل ** کو با داود گردد هم رسیل 2285
- Halil’e kumu un yapar, Davut’a dağı enis kılar.