زیرکان با صنعتی قانع شده ** ابلهان از صنع در صانع شده
Aklı, fikri ileri olanlar, bir sanatla kanaat ederler. Fakat o kadar ileri anlayışlı olmayanlar sanatı görür, sanatkârı bulurlar.
زانک طفل خرد را مادر نهار ** دست و پا باشد نهاده بر کنار 2375
Ana, küçücük yavrusunu gündüzün kucağına alır, ona el ayak olur, onu her şeyden korur.
حکایت آن سه مسافر مسلمان و ترسا و جهود و آن کی به منزل قوتی یافتند و ترسا و جهود سیر بودند گفتند این قوت را فردا خوریم مسلمان صایم بود گرسنه ماند از آنک مغلوب بود
Biri Müslüman , öbürü Hıristiyan, üçüncüsü de Yahudi olan üç yolcu, bir konak yerinde yiyecek buldular. Hıristiyanla Yahudi tokdu, bunu yarın yiyelim dediler Müslüman, o gün oruçluydu, fakat onlarla başa çıkamadığından aç kaldı
یک حکایت بشنو اینجا ای پسر ** تا نگردی ممتحن اندر هنر
Oğul, burada bir hikâye dinle de hünerine kapılıp belâlara uğrama.
آن جهود و مومن و ترسا مگر ** همرهی کردند با هم در سفر
Bir Yahudi, bir Müslüman, bir de Hıristiyan yolda arkadaş oldular.
با دو گمره همره آمد مومنی ** چون خرد با نفس و با آهرمنی
Bir mümin, iki sapıkla yoldaş oldu. Aklın, şeytan ve nefisle arkadaş olması gibi.
مرغزی و رازی افتند از سفر ** همره و همسفره پیش همدگر
Yol hali bu, bir de bakarsın, bir Maraga’lı ile bir Rey’li arkadaş olur. Beraber yerler, beraber içerler.
در قفص افتند زاغ و جغد و باز ** جفت شد در حبس پاک و بینماز 2380
Baykuş, karga ve doğan, bir kafese düşebilir. Hapiste bir temiz kişiyle bir beynamaz arkadaş olabilir.
کرده منزل شب به یک کاروانسرا ** اهل شرق و اهل غرب و ما ورا
Bir konaktaki kervan sarayda doğu ve batı halkıyla Maveraünnehir’li bir araya gelir.
مانده در کاروانسرا خرد و شگرف ** روزها با هم ز سرما و ز برف
Aşağılık ve yüce kişiler, kış ve kar yüzünden bir kervansarayda günlerce kalırlar.
چون گشاده شد ره و بگشاد بند ** بسکلند و هر یکی جایی روند
Fakat yol açıldı, mâni kalmadı mı hepsi ayrılır, her biri, bir yana gider.