-
گفت قج مرج من اندر آن عهود ** با قج قربان اسمعیل بود
- Benim vücuda gelişim, İsmail’in koçu ile başlar. O vakitten beri varım ben.
-
گاو گفتا بودهام من سالخورد ** جفت آن گاوی کش آدم جفت کرد
- Öküz, ben dedi, Âdem peygamber, bir öküzle çift sürüyordu ya, işte o vakit küçücüktüm.
-
جفت آن گاوم که آدم جد خلق ** در زراعت بر زمین میکرد فلق
- Halkın atası Âdem’in yeryüzünde çift sürdüğü öküzle eşim ben.
-
چون شنید از گاو و قج اشتر شگفت ** سر فرود آورد و آن را برگرفت
- Deve, öküzle koçtan bu sözleri duyunca çok şaşırdı. Başını indirip otu aldı.
-
در هوا بر داشت آن بند قصیل ** اشتر بختی سبک بیقال و قیل 2480
- Havaya kaldırdı. Hiçbir söz söylemeden o esrik deve,otu yedi, sonra dedi kİ:
-
که مرا خود حاجت تاریخ نیست ** کین چنین جسمی و عالی گردنیست
- Benim için doğum tarihine zaten hacet yok. Bende bu çeşit gövde ve bu uzun boy varken buna ne hacet?
-
خود همه کس داند ای جان پدر ** که نباشم از شما من خردتر
- Yavrum, herkes bilir ki ben, sizden küçük değilim.
-
داند این را هرکه ز اصحاب نهاست ** که نهاد من فزونتر از شماست
- Akıl, fikir sahipleri, bilirler ki yaratılışım sizden üstündür.
-
جملگان دانند کین چرخ بلند ** هست صد چندان که این خاک نژند
- Hıristiyan da, hepiniz bilirsiniz ki dedi bu yüce gök, şu eski yeryüzünden yüzlerce defa geniştir.
-
کو گشاد رقعههای آسمان ** کو نهاد بقعههای خاکدان 2485
- Nerede gökyüzünün acayip genişlikleri, nerede şu yerin köşeleri, bucakları?
-
جواب گفتن مسلمان آنچ دید به یارانش جهود و ترسا و حسرت خوردن ایشان
- Müslümanın, arkadaşları olan Yahudi ve Hıristiyana gördüğü rüyayı söylemesi ve onların hayıflanmaları