-
چغز جان در آب خواب بیهشی ** رسته از موش تن آید در خوشی
- Can kurbağası, kendinden geçme suyuna hoş bir surette dalmışken, beden faresinden güzelce kurtulmuşken.
-
موش تن زان ریسمان بازش کشد ** چند تلخی زین کشش جان میچشد
- Beden faresi o iple yine onu çeker. Can, bu çekişten ne acılar tadar!
-
گر نبودی جذب موش گندهمغز ** عیشها کردی درون آب چغز
- Beyni kokmuş farenin çekişi olmasaydı kurbağa, suyun içinde rahatça yaşardı.
-
باقیش چون روز برخیزی ز خواب ** بشنوی از نوربخش آفتاب
- Bunun ötesini, gündüz olup da ecel uykusundan uyanınca güneşe nurlar bağışlayandan duyarsın.
-
یک سر رشته گره بر پای من ** زان سر دیگر تو پا بر عقده زن 2740
- İpliğin bir ucunu benim ayağıma bağla, öbür ucunu kendi ayağına düğümle
-
تا توانم من درین خشکی کشید ** مر ترا نک شد سر رشته پدید
- De bu kupkuru yerde iktiza edince ipi çekebileyim, sen de bu vesileyle benim derdimi anlayasın dedi.
-
تلخ آمد بر دل چغز این حدیث ** که مرا در عقده آرد این خبیث
- Bu söz kurbağanın gönlüne acı geldi. Bu pis beni bağlıyor galiba dedi.
-
هر کراهت در دل مرد بهی ** چون در آید از فنی نبود تهی
- İyi adamın gönlüne kötü bir düşünce geldi mi bu boş değildir, bir aslı vardır bunun.
-
وصف حق دان آن فراست را نه وهم ** نور دل از لوح کل کردست فهم
- O anlayışı vehim sayma, Tanrı anlayışı bil. Gönüldeki nur, onu külli levihten okumuş, anlamıştır.
-
امتناع پیل از سیران ببیت ** با جد آن پیلبان و بانگ هیت 2745
- Biliyorsun ya, filcinin o kadar çalışmasına, korkunç bir surette bağırıp çağırmasına rağmen fil, Tanrı evine gitmemişti.