-
کی به پیش آیند موشان ای فلان ** نیست جمعیت درون جانشان
- Nasıl olur da fareler, toplanıp kedinin karşına çıkarlar? Onlarda böyle bir yürek yoktur ki.
-
هست جمعیت به صورتها فشار ** جمع معنی خواه هین از کردگار
- Topluluk, suret bakımından olursa beyhudedir. Kendine gel de Tanrı’dan mâna topluluğu iste.
-
نیست جمعیت ز بسیاری جسم ** جسم را بر باد قایم دان چو اسم 3045
- Topluluk, bedenlerin çokluğundan meydana gelmez. Cismi de isim gibi yel üstünde durur bir şey bil!
-
در دل موش ار بدی جمعیتی ** جمع گشتی چند موش از حمیتی
- Farelerin yüreklerinde topluluk kudreti olsaydı kızarlar, gayrete gelirlerdi de birkaç tanesi bir araya gelir;
-
بر زدندی چون فدایی حملهای ** خویش را بر گربهی بیمهلهای
- Fedai gibi aman vermeden kediye saldırırdı.
-
آن یکی چشمش بکندی از ضراب ** وان دگر گوشش دریدی هم به ناب
- Bir tanesi gözünü ısırır, oyar, öbürü kulağını dişleyip yırtar,
-
وان دگر سوراخ کردی پهلوش ** از جماعت گم شدی بیرون شوش
- Bir başkası yanını delerdi. Kedi bu topluluktan kurtulamazdı.
-
لیک جمعیت ندارد جان موش ** بجهد از جانش به بانگ گربه هوش 3050
- Fakat farede topluluk için yürek yoktur. Kedinin sesini duydu mu aklı başından gider.
-
خشک گردد موش زان گربهی عیار ** گر بود اعداد موشان صد هزار
- Hilebaz kedinin önünde kuruyup kalır. İsterse farenin sayısı yüz bin olsun ne çıkar?
-
از رمهی انبه چه غم قصاب را ** انبهی هش چه بندد خواب را
- Koyun sürüsü çok olmuş kasaba ne gam? Akıl çokluğu uykuyu def edebilir mi?