-
چون خدا پیوستگیی داده است ** بر سرم مال ای مسیحا زود دست 3380
- Tanrı sana bu yakınlığı ihsan etmiş ey Mesih hemen elinle başımı okşa.
-
از زن و زر و عقارم صبر هست ** این تکلف نیست نی تزویریست
- Kadına da sabrederim, altınım akarım gitse de aldırmam. Bu ne uydurma laf, ne de hile.
-
اندرین گر مینداری باورم ** امتحان کن امتحان گفت و قدم
- Eğer inanmazsan bu hararetimi yalan sanırsan hazırım, sına; sözü doğru mu yalan mı anla!
-
آن عمادالملک گریان چشممال ** پیش سلطان در دوید آشفتهحال
- İmadülmülk bu hali gördü gözleri yaşardı, ağladı. Gözlerini silerek perişan bir halde padişahın tapısına koştu.
-
لب ببست و پیش سلطان ایستاد ** راز گویان با خدا رب العباد
- Padişahın huzurunda durdu. Ağzını yumdu, fakat içinden kulların Tanrısına gizlice yalvarıyordu.
-
ایستاده راز سلطان میشنید ** واندرون اندیشهاش این میتنید 3385
- Ayakta duruyor fakat sultanının içinden geçirdiği şeyleri duyuyordu. Gönlünden şunları düşünmekte Tanrıya şöyle niyaz etmekteydi:
-
کای خداگر آن جوان کژ رفت راه ** که نشاید ساختن جز تو پناه
- Yarabbi, o genç, eğri yola gittiyse affet. Senden başkasına sığınmak doğru değil.
-
تو از آن خود بکن از وی مگیر ** گرچه او خواهد خلاص از هر اسیر
- Fakat sen onun yaptığını bakma, sana layık olanı yap. O tutsak olan kullardan halas olmasını beklemede, fakat sen halas et onu.
-
زانک محتاجند این خلقان همه ** از گدایی گیر تا سلطان همه
- Çünkü bu halkın hepsi de muhtaçtır yoksulundan tut da padişahına kadar hepsi.
-
با حضور آفتاب با کمال ** رهنمایی جستن از شمع و ذبال
- Yüceliklere sahip dururken bir mumdan, bir mum yalımından yol bulmayı ummak..