-
ور بگوید او نخواهم این فره ** گو بگیر و هر که را خواهی بده
- Bu kadarını istemem derse al, dilediğine ver desinler.
-
زانچ دادم باز نستانم نقیر ** سوی پستان باز ناید هیچ شیر
- Ben verdiğimden bir habbe bile geri almam. Memeden çıkan süt, bir daha gerisin geriye memeye girmez.
-
گشته باشد همچو سگ قی را اکول ** مسترد نحله بر قول رسول
- Verdiğini geri alan, Peygamberin sözüne göre köpek gibi kusmuğunu yemiş olur.
-
ور ببندد در نباید آن زرش ** تا بریزند آن عطا را بر درش 3550
- Bana lâzım değil diye kapısını örter, o altını kabul etmezse altınları götürüp onun kapısına döksünler.
-
هر که آنجا بگذرد زر میبرد ** نیست هدیهی مخلصان را مسترد
- Kim oraya uğrarsa o altınları alsın, götürsün. İhlâs sahibi kimseler hediye ettikleri şeyi geri almazlar.
-
بهر او بنهادهام آن از دو سال ** کردهام من نذرها با ذوالجلال
- Ben o parayı o mücevherleri iki yıl önce onun için koydum, ululuk ıssı Tanrı’ya böyle nezirde bulundum.
-
ور روا دارند چیزی زان ستد ** بیست چندان خو زیانشان اوفتد
- Mirasçılarım ondan bir şey almak isterler. Bunu caiz görürlerse aldıklarının yirmi misli ziyana girerler.
-
گر روانم را پژولانند زود ** صد در محنت بریشان بر گشود
- Gönlümü incitmeden çekinmezlerse onlara yüzlerce mihnet kapısı açıktır.
-
از خدا اومید دارم من لبق ** که رساند حق را در مستحق 3555
- Tanrı’dan tatlı dillerle dilerim ve umarım ki hakkı, müstahak olana ulaştırır.
-
دو قضیهی دیگر او را شرح داد ** لب به ذکر آن نخواهم بر گشاد
- Bu sözlerden sonra Kethüdaya iki şey daha anlattı ki onları anlatmak için ağzımı açmayacağım.