-
که ترا یاری دهم من با توم ** در خطرها پیش تو من میدوم
- Ben seninleyim, sana yardım eder, tehlikelerde senin önüne ben düşer, tehlikeye ben koşar, göğüs gererim.
-
اسپرت باشم گه تیر خدنگ ** مخلص تو باشم اندر وقت تنگ
- Oklara siper olur, dara düştün mü seni kurtarırım.
-
جان فدای تو کنم در انتعاش ** رستمی شیری هلا مردانه باش
- Senin sürçtüğün yerde ben canımı feda ederim. Sen bir Rüstem’sin, bir Aslansın. Yürü, ercesine karşı dur.
-
سوی کفرش آورد زین عشوهها ** آن جوال خدعه و مکر و دها
- Diyerek bu işvelerle seni küfür yoluna getirir, o hile, düzen çuvalına sokar.
-
چون قدم بنهاد در خندق فتاد ** او به قاهاقاه خنده لب گشاد 3615
- Fakat ayağını attın da hendeğe düştün mü ağzını açar, kahkahayla gülmeye başlar.
-
هی بیا من طمعها دارم ز تو ** گویدش رو رو که بیزارم ز تو
- Sen, aman yahu dersin, gel, ümidim sende. O hadi hadi der, git, ben senden bıkmışım zaten.
-
تو نترسیدی ز عدل کردگار ** من همیترسم دو دست از من بدار
- Tanrı’nın adaletinden korkmadın, bense korkarım. Ellerini çek benden!
-
گفت حق خود او جدا شد از بهی ** تو بدین تزویرها هم کی رهی
- Tanrı da onda zaten iyilikten eser yoktur. Şimdi bu hileyle nasıl, nerede kurtulacaksın? dedi ya.
-
فاعل و مفعول در روز شمار ** روسیاهند و حریف سنگسار
- Hesap gününde yapanın da yüzü karadır, yapılanında. İkisi de taşlanırlar.
-
رهزده و رهزن یقین در حکم و داد ** در چه بعدند و در بس المهاد 3620
- Adalet bakımından yol kesen de uzaklık kuyusundadır, yol yitiren de ve o azap yurdu, ne kötü bir yatılacak yerdir.