-
بعد از آن کودک به کوسه بنگریست ** گفت او با آن دو مو از غم بریست
- Ondan sonra oğlan, köseye baktı, dedi ki: O çenesindeki o iki kılla dertten kurtuldu gitti.
-
فارغست از خشت و از پیکار خشت ** وز چو تو مادرفروش کنک زشت
- Kerpiçten de kurtuldu, kerpiç kavgasından da, hatta senin gibi bir kahpe oğlu çirkin kart oğlanın saldırışından da.
-
بر زنخ سه چار مو بهر نمون ** بهتر از سی خشت گرداگرد کون
- Gösteriş için olsun çenede bulunan kaç dört kıl, adamın arkasına çepeçevre yığılan otuz kerpiçten hayırlıdır.
-
ذرهای سایهی عنایت بهترست ** از هزاران کوشش طاعتپرست
- Tanrı inayetinin bir zerresi, itaat ve ibadetinden yeğdir.
-
زانک شیطان خشت طاعت بر کند ** گر دو صد خشتست خود را ره کند 3870
- Çünkü şeytan itaat kerpicini alır, hatta iki yüz tuğla olsa yine kapar, kendine yol açar.
-
خشت اگر پرست بنهادهی توست ** آن دو سه مو از عطای آن سوست
- Her yanın kerpiçle dolu olsa yine o kerpiçler senin tarafından konmuştur. Fakat o iki üç, kıl, Tanrı vergisidir.
-
در حقیقت هر یکی مو زان کهیست ** کان اماننامهی صلهی شاهنشهیست
- Hakikatte o kıların her biri bir dağdır. Çünkü o, padişahların padişahının bir aman fermanıdır.
-
تو اگر صد قفل بنهی بر دری ** بر کند آن جمله را خیرهسری
- Sen bir kapıya yüzlerce kilit vursan bir sersem gelir, hepsini de söker çıkarır.
-
شحنهای از موم اگر مهری نهد ** پهلوانان را از آن دل بشکهد
- Fakat bir şahne, herhangi bir kapıyı mumla kapatsa erler, babayiğitler bile ona yaklaşamaz, yürekleri oynar.
-
آن دو سه تار عنایت همچو کوه ** سد شد چون فر سیما در وجوه 3875
- Tanrı inayeti olan o iki üç kıl kötülüklerle arana girer, dağ kesilir; yüzlerde görünen nura benzer.