-
لا ابالی گشتهام صبرم نماند ** مر مرا این صبر در آتش نشاند 4055
- artık bir şeye aldırış etmiyorum sabrım kalmadı. Bu sabır beni adeta ateşe attı.
-
طاقت من زین صبوری طاق شد ** راقعهی من عبرت عشاق شد
- Sabretmeden takatim tak oldu. Başıma gelen şey aşıklara ibret kesildi.
-
من ز جان سیر آمدم اندر فراق ** زنده بودن در فراق آمد نفاق
- Ayrılık yüzünden canıma doydum. Ayrılıkta yaşamak, münafıklıktır.
-
چند درد فرقتش بکشد مرا ** سر ببر تا عشق سر بخشد مرا
- Ayrılığın derdi, niceye bir beni öldürecek? Kes başımı da aşk, bana bir baş bağışlasın.
-
دین من از عشق زنده بودنست ** زندگی زین جان و سر ننگ منست
- Dinim, aşkla yaşamaktır. Bu canla, bu başla diri kalmak, bunlarla yaşamak benim için ayıptır, ardır.
-
تیغ هست از جان عاشق گردروب ** زانک سیف افتاد محاء الذنوب 4060
- Kılıç aşıkın canından tozu, toprağı siler süpürür. Çünkü kılıç, suçları kökünden mahveder.
-
چون غبار تن بشد ماهم بتافت ** ماه جان من هوای صاف یافت
- Ey güzel ömürlerdir “Hayatım ölümümdedir” diye aşkının davulunu dövüp durmaktayım.
-
عمرها بر طبل عشقت ای صنم ** ان فی متی حیاتی میزنم
- Beden tozu kalktı mı ayım parlar. Can ayım, saf bir hava bulur.
-
دعوی مرغابی کردست جان ** کی ز طوفان بلا دارد فغان
- Can, su kuşu olduğunu dava etmede. Artık bela tufanından feryat eder mi hiç?
-
بط را ز اشکستن کشتی چه غم ** کشتیاش بر آب بس باشد قدم
- Gemi parçalanmış, kaza ne gam? Onun gemisi, suya ayak basıvermektir.