-
شاه ما خود هیچ فرزندی نزاد ** بلک سوی خویش زن را ره نداد
- Onun hiçbir oğlu yoktur. Hatta bir kadını bile kendisine yaklaştırmamıştır der.
-
هر که از شاهان ازین نوعش بگفت ** گردنش با تیغ بران کرد جفت
- Padişahlar hakkında oğlu, kızı vardır diyen, boynunu keskin kılıca eş etmiştir.
-
شاه گوید چونک گفتی این مقال ** یا بکن ثابت که دارم من عیال
- Padişahsa madem ki der; bu sözü söyledin, karım olduğunu ispat et;
-
مر مرا دختر اگر ثابت کنی ** یافتی از تیغ تیزم آمنی
- Kızım olduğunu ispat ettin mi keskin kılıcımdan emin olursun.
-
ورنه بی شک من ببرم حلق تو ** بر کشم از صوفی جان دلق تو 4150
- Yahut da şüphe etme ki senin boynunu keserim. Canından hırkanı çeker çıkarırım!
-
سر نخواهی برد هیچ از تیغ تو ** ای بگفته لاف کذب آمیغ تو
-
بنگر ای از جهل گفته ناحقی ** پر ز سرهای بریده خندقی
- Ey bilgisizlikten batıl sözler söyleyip duran! Kesik başlarla dolu olan hendeği gör.
-
خندقی از قعر خندق تا گلو ** پر ز سرهای بریده زین غلو
- Bu gürültü yüzünden dibinden ta ağzına kadar kesik başlarla doludur bu hendek.
-
جمله اندر کار این دعوی شدند ** گردن خود را بدین دعوی زدند
- Bu başların sahipleri hep bu işe giriştiler; bu dava yüzünden başlarını verdiler.
-
هان ببین این را به چشم اعتبار ** این چنین دعوی میندیش و میار 4155
- Kendine gel de ibret gözünü aç, bunları gör; böyle bir davaya girişmeye kalkma.