-
آن کلامت میرهاند از کلام ** وان سقامت میجهاند از سقام
- Sözün, insanı sözden kurtarır. Hastalığın, hastalıkları giderir.
-
پس سقام عشق جان صحتست ** رنجهااش حسرت هر راحتست
- Aşk illeti, sıhhatin bile canıdır. Aşkın eziyetleri, her rahatın hasret çektiği eziyetlerdir.
-
ای تن اکنون دست خود زین جان بشو ** ور نمیشویی جز این جانی بجو 4595
- Ey beden, artık elini candan yıka. Yıkayamı-yorsan bu candan başka bir can ara.
-
حاصل آن شه نیک او را مینواخت ** او از آن خورشید چون مه میگداخت
- Hâsılı padişah, ona iyice iltifatta bulundu. Şehzade, o güneşten ay gibi yanıp yakılmadaydı.
-
آن گداز عاشقان باشد نمو ** همچو مه اندر گدازش تازهرو
- Fakat âşıkların yanıp yakılması bir gelişmedir. Nitekim ay da yanıp yakılarak taze bir yüz kazanır.
-
جمله رنجوران دوا دارند امید ** نالد این رنجور کم افزون کنید
- Bütün hastalar, iyileşmeyi umarlar. Halbuki aşk hastası, amanın; derdimi artırın diye sızıldanır.
-
خوشتر از این سم ندیدم شربتی ** زین مرض خوشتر نباشد صحتی
- Bu zehirden daha güzel, daha hoş bir şerbet görmedim. Bu hastalıktan daha iyi bir sıhhat olamaz.
-
زین گنه بهتر نباشد طاعتی ** سالها نسبت بدین دم ساعتی 4600
- Bu suçtan daha iyi bir ibadet yoktur. Yıllar bile bu ane nispet edilirse bir andan ibarettir.
-
مدتی بد پیش این شه زین نسق ** دل کباب و جان نهاده بر طبق
- Bir müddet padişahın huzurunda gönlü kebap olmuş, canını tabağa koymuş bir halde kaldı.
-
گفت شه از هر کسی یک سر برید ** من ز شه هر لحظه قربانم جدید
- Padişah, herkesin başını bir kere keser. Bense padişaha her an yeniden yeniye kurbanım.