English    Türkçe    فارسی   

6
4601-4610

  • مدتی بد پیش این شه زین نسق  ** دل کباب و جان نهاده بر طبق 
  • Bir müddet padişahın huzurunda gönlü kebap olmuş, canını tabağa koymuş bir halde kaldı.
  • گفت شه از هر کسی یک سر برید  ** من ز شه هر لحظه قربانم جدید 
  • Padişah, herkesin başını bir kere keser. Bense padişaha her an yeniden yeniye kurbanım.
  • من فقیرم از زر از سر محتشم  ** صد هزاران سر خلف دارد سرم 
  • Ben altın cihetinden yoksulum, fakat baş bakımından zenginim. Başım, yüz binlerce başa bedeldir dedi.
  • با دو پا در عشق نتوان تاختن  ** با یکی سر عشق نتوان باختن 
  • Aşk âleminde iki ayakla koşulup gelinmez. Bir başla aşk oyununa girişilmez.
  • هر کسی را خود دو پا و یک‌سرست  ** با هزاران پا و سر تن نادرست  4605
  • Herkesin iki ayağı vardır, bir başı. Binlerce baş ve ayağa sahibolan nadirdir.
  • زین سبب هنگامه‌ها شد کل هدر  ** هست این هنگامه هر دم گرم‌تر 
  • Bu sebeple vakalar, hâdiseler, tamamiyle heder olur gider. Fakat bu aşk; her an biraz daha kızışır.
  • معدن گرمیست اندر لامکان  ** هفت دوزخ از شرارش یک دخان 
  • Aşk mekansızlık âleminde kızgınlık madenidir. cehennem, onun kıvılcımından bir dumandır.
  • در بیان آنک دوزخ گوید کی قنطره‌ی صراط بر سر اوست ای مومن از صراط زودتر بگذر زود بشتاب تا عظمت نور تو آتش ما را نکشد جز یا مومن فان نورک اطفاء ناری 
  • Sırat köprüsü, cehennemin üstüne gerilmiştir. Mümin geçerken cehennem der ki: "Çabuk geç ki nurunun parlaklığı, ateşimizi söndürecek!"
  • زآتش عاشق ازین رو ای صفی  ** می‌شود دوزخ ضعیف و منطقی 
  • Ey temiz adam, bu yüzden cehennem; âşıkın ateşinden zayıflar, söner.
  • گویدش بگذر سبک ای محتشم  ** ورنه ز آتش‌های تو مرد آتشم 
  • Cehennem der ki: Ey ulu er, çabuk geç. Yoksa ateşlerinden ateşim sönecek.
  • کفر که کبریت دوزخ اوست و بس  ** بین که می‌پخساند او را این نفس  4610
  • Cehennemin kükürdü, ancak küfürden hele bak; bu soluk, onu bile söndürmede!