-
گر نیم لایق چه باشد گر دمی ** ناسزایی را بپرسی در غمی
- Lâyık değilsem bile ne olur, bir an olsun bu dertlere düşmüş, dermana lâyık olmayan kulun halini sorsan ne olur ki?
-
مر عدم را خود چه استحقاق بود ** که برو لطفت چنین درها گشود 565
- Yoklukta ne liyakat vardı ki sen ona bunca lûtuf kapılarını açtın.
-
خاک گرگین را کرم آسیب کرد ** ده گهر از نور حس در جیب کرد
- Uyuz bir toprağı, kerem ettin de insan haline getirdin; yenine, yakasına duygu nurlarından on inci doldurdun.
-
پنج حس ظاهر و پنج نهان ** که بشر شد نطفهی مرده از آن
- Ölü bir meni, bu beş zâhiri, beş bâtıni duyguyla adam haline geldi.
-
توبه بی توفیقت ای نور بلند ** چیست جز بر ریش توبه ریشخند
- Ey yüce nur, senin tevfikın olmadıkça tövbe nedir ki? Tövbenin bıyığına gülmeli.
-
سبلتان توبه یک یک بر کنی ** توبه سایهست و تو ماه روشنی
- Dilersen, tövbenin bıyıklarını bir bir yolarsın. Tövbe, bir gölgedir, sense aydın bir ay.
-
ای ز تو ویران دکان و منزلم ** چون ننالم چون بیفشاری دلم 570
- Ey yüzünden dükkânım, durağım yıkılmış olan dilber, kalbimi sıkmaktasın, nasıl feryat etmeyeyim?
-
چون گریزم زانک بی تو زنده نیست ** بی خداوندیت بود بنده نیست
- Senden nasıl kaçabilirim ki sensiz bir diri bile yoktur. Senin Allahlığın olmadıkça kulun varlığı olamaz.
-
جان من بستان تو ای جان را اصول ** زانک بیتو گشتهام از جان ملول
- Ey canların aslı, canımı al benim. Sensiz bu candan usandım artık.
-
عاشقم من بر فن دیوانگی ** سیرم از فرهنگی و فرزانگی
- Deliliğe âşığım, akıllılığa, usluluğa doydum.