-
در حیا پنهان شدم همچون سجاف ** ناگهان بجهم ازین زیر لحاف 575
- Saçak gibi âr ve hayâ altında gizlendim kaldım. Birdenbire şu yorganın altından bir sıçrayayım.
-
ای رفیقان راهها را بست یار ** آهوی لنگیم و او شیر شکار
- Yoldaşlar, sevgili, yolları bağladı. Biz topal ceylânlarız, o avlanan bir aslan.
-
جز که تسلیم و رضا کو چارهای ** در کف شیر نری خونخوارهای
- Ona teslim olmak, emrine boyun eğmekten başka, böyle bir kan döken erkek aslana karşı ne çaremiz var?
-
او ندارد خواب و خور چون آفتاب ** روحها را میکند بیخورد و خواب
- O, güneş gibi ne uyumakta, ne bir şey yemekte. Ruhları da uyutmamakta,ruhlara da bir şey yedirmemekte.
-
که بیا من باش یا همخوی من ** تا ببینی در تجلی روی من
- Gel demekte, ya ben ol, ya benim huyumla huylan da sana tecelli edeyim, yüzümü gör.
-
ور ندیدی چون چنین شیدا شدی ** خاک بودی طالب احیا شدی 580
- Görmediysen neden böyle çıldırdın... Topraktan neden dirilmeyi istiyorsun?
-
گر ز بیسویت ندادست او علف ** چشم جانت چون بماندست آن طرف
- Mekânsızlık mekânından sana ot vermeseydi can gözün, o tarafa dikilir kalır mıydı hiç?
-
گربه بر سوراخ زان شد معتکف ** که از آن سوراخ او شد معتلف
- Kedi, delikten rızıklanır da onun için delik başında bekler durur.
-
گربهی دیگر همیگردد به بام ** کز شکار مرغ یابید او طعام
- Başka bir kedi de damlarda gezinir.Çünkü kuş avlar, onunla rızıklanır.
-
آن یکی را قبله شد جولاهگی ** وآن یکی حارس برای جامگی
- Birisi çulhacılığı kıble edinmiştir, öbürü kaftan parası için padişaha bekçilik yapar.