-
عاقبت جوینده یابنده بود ** که فرج از صبر زاینده بود 595
- Arayan nihayet bulur. Kurtuluş, sabırdan doğar.
-
گفت روزی یار او که امشب بیا ** که بپختم از پی تو لوبیا
- Sevgilisi bir gün, bu gece gel dedi, senin için ballar börekler yaptım.
-
در فلان حجره نشین تا نیمشب ** تا بیایم نیمشب من بی طلب
- Falan odada gece yarısına kadar bekle de geceleyin sen çağırmadan ben gelirim.
-
مرد قربان کرد و نانها بخش کرد ** چون پدید آمد مهش از زیر گرد
- Adam, kurban kesti, ekmekler dağıttı.Beklediği ay, toz altından çıkmış görünmüştü.
-
شب در آن حجره نشست آن گرمدار ** بر امید وعدهی آن یار غار
- O hararetli âşık geceleyin, sevgilisinin vaadine ümitlenerek o odaya gelip oturdu.
-
بعد نصف اللیل آمد یار او ** صادق الوعدانه آن دلدار او 600
- Gece yarısı geçince va’dinde duran sevgilisi çıka geldi.
-
عاشق خود را فتاده خفته دید ** اندکی از آستین او درید
- Fakat âşığını uyuyor buldu. Yeninden bir parça kesti.
-
گردگانی چندش اندر جیب کرد ** که تو طفلی گیر این میباز نرد
- Sen çocuksun, bunlarla oynaya dur diye cebine de birkaç tane ceviz koydu.
-
چون سحر از خواب عاشق بر جهید ** آستین و گردگانها را بدید
- Âşık, geceleyin uykusundan sıçrayıp uyanınca yanı başında yenini, cebindede cevizleri gördü.
-
گفت شاه ما همه صدق و وفاست ** آنچ بر ما میرسد آن هم ز ماست
- Dedi ki: Padişahımız, doğruluktan, vefadan ibaret. Bize ne geliyorsa bizden geliyor!