Müşteri ol da elim oynasın, gebe olan madenimden lâl doğsun.
مشتری گرچه که سست و باردست ** دعوت دین کن که دعوت واردست
Fakat müşteri, gevşek ve soğuk bile olsa yine sen onu çağır. Çünkü böyle emredilmiştir.
باز پران کن حمام روح گیر ** در ره دعوت طریق نوح گیر
Doğan kuşunu uçur, ruh güvercinini tut. Dâvet yolunda Nuh’un yolunda yürü.
خدمتی میکن برای کردگار ** با قبول و رد خلقانت چه کار 845
Allah için hizmette bulun. Halkın kabul etmesiyle, ret etmesiyle ne işin var senin.
داستان آن شخص کی بر در سرایی نیمشب سحوری میزد همسایه او را گفت کی آخر نیمشبست سحر نیست و دیگر آنک درین سرا کسی نیست بهر کی میزنی و جواب گفتن مطرب او را
Birisinin , gece yarısı bir evin kapısı önünde sahur davulu çalması, komşunun “ Daha gece yarısı, sahur vakti değil. Bir de bu evde kimse yok, kimin için davul çalıyorsun” demesi, davulcunun cevabı
آن یکی میزد سحوری بر دری ** درگهی بود و رواق مهتری
Birisi, büyük bir zatın evinin kapısında sahur davulu çalmakta idi.
نیمشب میزد سحوری را به جد ** گفت او را قایلی کای مستمد
Gece yarısı aşk ile şevk ile davul çalıyordu. Ona kabiliyetli birisi dedi ki:
اولا وقت سحر زن این سحور ** نیمشب نبود گه این شر و شور
Evvelâ bu davulu, seher vakti çal, gece yarısı bu kepazelik olmaz.
دیگر آنک فهم کن ای بوالهوس ** که درین خانه درون خود هست کس
Bir de ey hevesli adam, şunu da bil ki bu evde hiç kimse yok.
کس درینجا نیست جز دیو و پری ** روزگار خود چه یاوه میبری 850
Burada şeytandan, periden başka kimse yokken ne diye vaktini zayediyorsun?
بهر گوشی میزنی دف گوش کو ** هوش باید تا بداند هوش کو
Tefi, davulu birisi duysun diye çalıyorsan duyacak kulak nerede? Bunu anlamak için akıl lâzım, fakat akıl hani?