-
دیگر آنک فهم کن ای بوالهوس ** که درین خانه درون خود هست کس
- Bir de ey hevesli adam, şunu da bil ki bu evde hiç kimse yok.
-
کس درینجا نیست جز دیو و پری ** روزگار خود چه یاوه میبری 850
- Burada şeytandan, periden başka kimse yokken ne diye vaktini zayediyorsun?
-
بهر گوشی میزنی دف گوش کو ** هوش باید تا بداند هوش کو
- Tefi, davulu birisi duysun diye çalıyorsan duyacak kulak nerede? Bunu anlamak için akıl lâzım, fakat akıl hani?
-
گفت گفتی بشنو از چاکر جواب ** تا نمانی در تحیر و اضطراب
- Davulcu dedi ki: Sen sözünü bitirdin şimdi cevabımı dinle de şaşırıp kalma.
-
گرچه هست این دم بر تو نیمشب ** نزد من نزدیک شد صبح طرب
- Sence şimdi gece yarısı ama bence neşe sabahı yaklaştı.
-
هر شکستی پیش من پیروز شد ** جمله شبها پیش چشمم روز شد
- Her sınıklık bence kutlu bir hale geldi. Bütün geceler, gözüme gündüz kesildi.
-
پیش تو خونست آب رود نیل ** نزد من خون نیست آبست ای نبیل 855
- Nil ırmağı sana kandır ama bence kan değil, sudur ey akıllı kişi.
-
در حق تو آهنست آن و رخام ** پیش داود نبی مومست و رام
- Sence o demirdir, tunçtur ama Davut peygambere mumdur.
-
پیش تو که بس گرانست و جماد ** مطربست او پیش داود اوستاد
- Dağ, sana karşı ağırdır, cansızdır, fakat Davut’un önünde usta bir çalgıcı, bir okuyucudur.
-
پیش تو آن سنگریزه ساکتست ** پیش احمد او فصیح و قانتست
- Senin önünde o kırık taşlar susarlar. Fakat Ahmed’in önünde fasih bir hale gelir, hamdü senada bulunurlar.