-
باز سلطانست زان جغدان برنج ** در حدث مدفون شدست آن زفتگنج 955
- Padişahın doğanıyken o kuzgunlardan zahmetlere uğramada. O ağır define, pislik içine gömülmüş.
-
جغدها بر باز استم میکنند ** پر و بالش بیگناهی میکنند
- Baykuşlar, doğana sitem etmedeler. Suçsuz olduğu halde kanatlarını yolmadalar.
-
جرم او اینست کو بازست و بس ** غیر خوبی جرم یوسف چیست پس
- Suçu ancak doğan oluşu. Yusuf’un güzellikten başka ne suçu var ki?
-
جغد را ویرانه باشد زاد و بود ** هستشان بر باز زان زخم جهود
- Baykuşun yeri yurdu yıkık yerlerdir. Onun için doğana kâfirce kızmadalar.
-
که چرا می یاد آری زان دیار ** یا ز قصر و ساعد آن شهریار
- Neden o diyarı hatırlıyorsun? Neden padişahın köşkünü, bileğini anıyorsun?
-
در ده جغدان فضولی میکنی ** فتنه و تشویش در میافکنی 960
- Baykuşların köyünde gevezelik ediyor, buraya bir kargaşalıktır salıyorsun.
-
مسکن ما را که شد رشک اثیر ** تو خرابه خوانی و نام حقیر
- Feleğin üstündeki esir bile, yuvamıza haset ederken sen oraya yıkık yer diyor, orayı hor görüyorsun.
-
شید آوردی که تا جغدان ما ** مر ترا سازند شاه و پیشوا
- Deli oldun galiba ki baykuşların seni padişah ve başbuğ yapmaları hevesine kapıldın.
-
وهم و سودایی دریشان میتنی ** نام این فردوس ویران میکنی
- Vehme, sevdaya kapılıp dönmede, dolaşmada, bu cennete virane adını takmadasın.
-
بر سرت چندان زنیم ای بد صفات ** که بگویی ترک شید و ترهات
- Kötü huylu herif, bu delilik, bu saçma fikirler, kafadan çıkıncaya kadar kafana vuracağız senin.