او ز حیوانها فزونتر جان کند ** در جهان باریک کاریها کند
O hayvanlardan da fazla can çekişir... Âlemde ince işlere girişir!
مکر و تلبیسی که او داند تنید ** آن ز حیوان دیگر ناید پدید
Onun örüp dokuduğu hile ve şeytanlık, başka bir hayvandan zuhur edemez!
جامههای زرکشی را بافتن ** درها از قعر دریا یافتن1515
Altın sırmalı elbiseler dokur, denizin dibinden inciler çıkarır...
خردهکاریهای علم هندسه ** یا نجوم و علم طب و فلسفه
Hendese bilgilerinin en ince noktalarını bilir yahut nücum, tıp ve felsefe bilgilerini elde eder!
که تعلق با همین دنیاستش ** ره به هفتم آسمان بر نیستش
Çünkü onun, ancak bu dünya ile alâkası vardır... Yedinci kat göğe çıkmaya yolu yoktur.
این همه علم بنای آخرست ** که عماد بود گاو و اشترست
Bütün bu bilgiler, ahır yapısına yarar... Ahır da öküzle devenin varlığına destektir!
بهر استبقای حیوان چند روز ** نام آن کردند این گیجان رموز
Hayvanların birkaç gün yaşamalarına yarayan bu bilgilerin adını, şu ahmaklar remizler, ince şeyler kodular.
علم راه حق و علم منزلش ** صاحب دل داند آن را با دلش1520
Allah yolunun, Allah durağının bilgisini ancak gönül sahibi yahut da gönül sahibinin gönlü bilir!
پس درین ترکیب حیوان لطیف ** آفرید و کرد با دانش الیف
İşte Allah bu terkiple lâtif bir hayvan olan insanı yarattı, onu bilgilere eş etti.
نام کالانعام کرد آن قوم را ** زانک نسبت کو بیقظه نوم را
O bölüğe “hayvanlar gibi” dedi... Çünkü uyanıklığın uykuyla ne münasebeti var?
روح حیوانی ندارد غیر نوم ** حسهای منعکس دارند قوم
Hayvani ruhta ancak uyku bulunur... Bu çeşit insanlarda aksine duygular vardır.
یقظه آمد نوم حیوانی نماند ** انعکاس حس خود از لوح خواند
Fakat uyanıklık gelmedi de hayvani uyku kalmadı mı duygusunun aksi ve aykırı olduğunu levhten okur anlar!
همچو حس آنک خواب او را ربود ** چون شد او بیدار عکسیت نمود1525
Uykuya dalan kişinin uyandığı zaman, rüyada gördüklerinin aksini görmesi gibi!
لاجرم اسفل بود از سافلین ** ترک او کن لا احب الافلین
Hülâsa o aşağılık kişi, aşağılık âlemdendir... Onu bırak, “Ben batanları sevmem, de!”
در تفسیر این آیت کی و اما الذین فی قلوبهم مرض فزادتهم رجسا و قوله یضل به کثیرا و یهدی به کثیرا
Kalplerinde hastalık olanlara gelince: Kur’an, onların gönüllerindeki pisliği arttırır ve "Allah, Kur’an’daki misallerle çoğunu azdırır, çoğunu da doğru yola götürür" ayetlerinin tefsiri
زانک استعداد تبدیل و نبرد ** بودش از پستی و آن را فوت کرد
Çünkü hayvani ruha sahip olan kişinin, huylarını değiştirmeye, nefsiyle savaşa girişmeye, aşağılıktan kurtulmaya istidadı vardı ama o istidadı fevt etti!
باز حیوان را چو استعداد نیست ** عذر او اندر بهیمی روشنیست
زو چو استعداد شد کان رهبرست ** هر غذایی کو خورد مغز خرست
İnsandan yol gösteren bu istidat gitti mi ne yerse yesin eşek beynidir!
گر بلادر خورد او افیون شود ** سکته و بیعقلیش افزون شود1530
Aklı arttıran bir ilâç olan belâdür yese afyon kesilir... Kalp illeti ve akılsızlığı artar!
ماند یک قسم دگر اندر جهاد ** نیم حیوان نیم حی با رشاد
İnsanların bir bölüğüyse savaştadır. Yarı hayvan, doğru yolu bulma bakımından yarı insandır!
روز و شب در جنگ و اندر کشمکش ** کرده چالیش آخرش با اولش
Gece gündüz savaşta, çekiştedir bunlar... Sonu yani insanlığı, önüyle yani hayvanlığıyla savaşır durur.
چالیش عقل با نفس هم چون تنازع مجنون با ناقه میل مجنون سوی حره میل ناقه واپس سوی کره چنانک گفت مجنون هوا ناقتی خلفی و قدامی الهوی و انی و ایاها لمختلفان
Aklın nefisle savaşı Mecnun’un devesiyle savaşına benzer. Mecnun’un sevdası Leylâ’dır, devenin sevdası yavrusuna. Nitekim Mecnun da “Devemin sevdası ardındakinedir, benim sevdam önümdekine. İkimiz de sevdalıyız ama sevdalarımız aykırı!" demiştir.
همچو مجنوناند و چون ناقهش یقین ** میکشد آن پیش و این واپس به کین
Bu, Mecnun’la devesine benzer... O, ileriye gitmeye savaşır, bu geriye gitmeye!
میل مجنون پیش آن لیلی روان ** میل ناقه پس پی کره دوان
Mecnun’un sevdası, önde bulunan Leylâ’ya kavuşmak, devenin sevdası ardına dönüp yavrusuna ulaşmak!
یک دم ار مجنون ز خود غافل بدی ** ناقه گردیدی و واپس آمدی1535
Mecnun, bir an bile kendisinden geçti mi deve, hemencecik geri döner, geriye giderdi.
عشق و سودا چونک پر بودش بدن ** مینبودش چاره از بیخود شدن
Mecnun, tamamı ile aşkla, sevda ile dolu olduğundan kendisinden geçmemesine imkân yoktu.
آنک او باشد مراقب عقل بود ** عقل را سودای لیلی در ربود
Kendisini gözetleyen akıldı... Fakat aklını, Leylâ’nın sevdası kapmıştı!
لیک ناقه بس مراقب بود و چست ** چون بدیدی او مهار خویش سست