یک کدویی بود حیلتسازه را ** در نرش کردی پی اندازه را 1335
O hilebaz halayığın bir kabağı vardı. Eşek kendisine ölçülü yaklaşsın diye kabağı, eşeğin aletine takardı.
در ذکر کردی کدو را آن عجوز ** تا رود نیم ذکر وقت سپوز
Yakınlaşma zamanında aletin yarısı girsin diye bu işi yapmaktaydı.
گر همه کیر خر اندر وی رود ** آن رحم و آن رودهها ویران شود
Çünkü, eşeğin aleti tamamı ile girse rahmi de parçalanırdı, damarları da.
خر همی شد لاغر و خاتون او ** مانده عاجز کز چه شد این خر چو مو
Eşek boyuna zayıflayıp durmaktaydı. Eşeğin sahibi olan kadın da neden bu eşek böyle zayıflıyor, neden böyle kıl gibi inceliyor deyip dururdu. Fakat işin ne olduğunu anlamakta acizdi.
نعلبندان را نمود آن خر که چیست ** علت او که نتیجهش لاغریست
Nalbantlara illeti nedir, neden zayıflamakta diye gösterdiyse de,
هیچ علت اندرو ظاهر نشد ** هیچ کس از سر او مخبر نشد 1340
Onda hiçbir illet görünmedi, kimse bunun iç yüzünü haber veremedi.
در تفحص اندر افتاد او به جد ** شد تفحص را دمادم مستعد
Kadın bu işin aslını adamakıllı araştırmaya başladı. Her an eşeğin haline dikkat etmekte, neden böyle zayıfladığını bulmaya çalışmaktaydı.
جد را باید که جان بنده بود ** زانک جد جوینده یابنده بود
İnsanın adamakıllı çalışmaya kul olması gerekir. Çünkü her şeyi iyice arayan nihayet bulur.
چون تفحص کرد از حال اشک ** دید خفته زیر خر آن نرگسک
Eşeğin haline dikkat edip dururken bir de ne görsün? O halayık eşeğin altına yatmıyor mu?
از شکاف در بدید آن حال را ** بس عجب آمد از آن آن زال را
Bunu kapının yarığından gördü bu hale pek şaştı.
خر همیگاید کنیزک را چنان ** که به عقل و رسم مردان با زنان 1345
Eşek, erkekler kadınlara nasıl yakınlaşırsa aynen onun gibi halayığa yakınlaşmış, işini becermekteydi.
در حسد شد گفت چون این ممکنست ** پس نم اولیتر که خر ملک منست
Kadın hasede düştü. Dedi ki, bu eşek, benim eşeğim, nasıl olur bu iş? Bu işin bana olması lazım ben işe daha ehlim.
خر مهذب گشته و آموخته ** خوان نهادست و چراغ افروخته
Eşek işi öğrenmiş, alışmış. Adeta sofra yayılmış, mum da yanmış.
کرد نادیده و در خانه بکوفت ** کای کنیزک چند خواهی خانه روفت
Görmemezlikten gelip ahırın kapısını vurdu. A kız ne vakte dek ahırı süpürüp duracaksın? dedi.
از پی روپوش میگفت این سخن ** کای کنیزک آمدم در باز کن
Bu sözü işi gizlemek için söylüyor, ben geldim kapıyı aç diyordu.
کرد خاموش و کنیزک را نگفت ** راز را از بهر طمع خود نهفت 1350
Sustu, halayığa hiçbir şey söylemedi. Bu işe tamah ettiği için işi gizledi.
پس کنیزک جمله آلات فساد ** کرد پنهان پیش شد در را گشاد
Halayık bütün fesat aletlerini gizleyip kapıyı açtı.
رو ترش کرد و دو دیده پر ز نم ** لب فرو مالید یعنی صایمم