من اگر ننگ مغان یا کافرم ** آن نیم که بر خدا این ظن برم 2930
Ben,Mecusilerin kusuru,yahut kafirsem de Tanrı hakkında yine böyle bir zanda bulunamam.
که کسی ناخواه او و رغم او ** گردد اندر ملکت او حکم جو
Bir kimse,onun dileği olmadan ülkesinde gezsin,dolaşsın,buyruk yürütsün...buna imkan yoktur.
ملکت او را فرو گیرد چنین ** که نیارد دم زدن دم آفرین
Birisi onu ülkesini ele geçirsin de soluğu yaratan Tanrı,bir nefes bile alamasın,bir şey bile söylemesin, böyle şey olmaz.
دفع او میخواهد و میبایدش ** دیو هر دم غصه میافزایدش
Eğer Tanrı,bir adamdan şeytanı sürüp kovmak diler de buna rağmen Şeytan,her an o adamın derdini arttırırsa,
بندهی این دیو میباید شدن ** چونک غالب اوست در هر انجمن
Bu şeytana kul olmak gerek. Çünkü her mecliste üstün çıkan o.
تا مبادا کین کشد شیطان ز من ** پس چه دستم گیرد آنجا ذوالمنن 2935
Ben, aman Şeytan bunu benden kapmasın der durursam peki,böyle bir anda o ihsanlar sahibi Tanrı neden elimi tutmaz.
آنک او خواهد مراد او شود ** از کی کار من دگر نیکو شود
Onun dilediği oluyorsa artık benim işim kimden düzelir ki?
مثل شیطان بر در رحمان
Şeytanın Tanrı kapısındaki hali
حاش لله ایش شاء الله کان ** حاکم آمد در مکان و لامکان
Haşa;Tanrı,neyi dilerse o olur. O,mekan aleminde de hakimdir, mekansızlık aleminde de.
هیچ کس در ملک او بیامر او ** در نیفزاید سر یک تای مو
Hiçbir kimse,onun ülkesinde onun emri olmadıkça bir kılı bile kımıldatamaz.
ملک ملک اوست فرمان آن او ** کمترین سگ بر در آن شیطان او
Mülk onundur,ferman onun.Onun kapısında en aşağılık köpek, Şeytandır,
ترکمان را گر سگی باشد به در ** بر درش بنهاده باشد رو و سر 2940
Türkmenin, kapısında bir köpeği olsa,o köpek,onun kapısına yüzünü,başını koyup yatsa,
کودکان خانه دمش میکشند ** باشد اندر دست طفلان خوارمند
Evin çocukları,kuyruğunu bile çekseler aldırmaz, onların ellerinde oyuncak olur.
باز اگر بیگانهای معبر کند ** حمله بر وی همچو شیر نر کند
Fakat yoldan bir yabancı geçse erkek arslan gibi ona saldırır.
که اشداء علی الکفار شد ** با ولی گل با عدو چون خار شد
Çünkü 'Kafirlere şiddetlidir',dosta gül gibidir, düşmana diken gibi.
ز آب تتماجی که دادش ترکمان ** آنچنان وافی شدست و پاسبان
Türkmen,ona tutmaç suyu bile verse o, buna razı olur, bekçiliğini yapar.
پس سگ شیطان که حق هستش کند ** اندرو صد فکرت و حیلت تند 2945
Peki, köpek Şeytanı da Tanrı yaratmıştır. Onda yüzlerce düşünce, yüzlerce hile halk etmiştir.
آب روها را غذای او کند ** تا برد او آب روی نیک و بد
İyinin,kötünün yüzsuyunu gidersin diye yüzsularını ona gıda etmiştir.
این تتماجست آب روی عام ** که سگ شیطان از آن یابد طعام
Halkın yüzsuyu, ona verilen tutmaç suyudur. Şeytan bunu yer,bununla doyar.
بر در خرگاه قدرت جان او ** چون نباشد حکم را قربان بگو
Böyle olduğu halde nasıl olur da canı, kudret otağının önünde kurban olmaz?
گله گله از مرید و از مرید ** چون سگ باسط ذراعی بالوصید
İyilerden de,kötülerden de sürü sürü nice kişiler var ki ayaklarını yere döşemiş, köpek gibi o kapıya yönelmiştir.
بر در کهف الوهیت چو سگ ** ذره ذره امرجو بر جسته رگ 2950
Hepsi de Tanrılık mağarasının eşiğinde köpek gibi yatmışlar, zerre zerre buyruk beklemede,kulak kabartmadalar.
ای سگ دیو امتحان میکن که تا ** چون درین ره مینهند این خلق پا
Ey köpek Şeytan, halk bu yola ayak bastı mı onları sına.
حمله میکن منع میکن مینگر ** تا که باشد ماده اندر صدق و نر
Saldır onlara, onları buraya koma. Bu suretle bak bakalım,doğrulukta hangisi er, hangisi dişi?
پس اعوذ از بهر چه باشد چو سگ ** گشته باشد از ترفع تیزتگ
“Tanrıya sığınırım” neden denir? Köpek, kızıp saldırmaya başlayınca değil mi?
این اعوذ آنست کای ترک خطا ** بانگ بر زن بر سگت ره بر گشا
Ey Hıta Türkü "Tanrı'ya sığınırım" demek, köpeğe bağır, yolu aç da,
تا بیایم بر در خرگاه تو ** حاجتی خواهم ز جود و جاه تو 2955
Otağının kapısına geleyim, senin cömertliğinden bir hacet dileyeyim demektir.
چونک ترک از سطوت سگ عاجزست ** این اعوذ و این فغان ناجایزست
Türk, köpeğin saldırışından âciz olunca bu "Tanrı'ya sığınırım" demek, bu feryadetmek, yerinde bir iş değildir.
ترک هم گوید اعوذ از سگ که من ** هم ز سگ در ماندهام اندر وطن
Türk de "Tanrı'ya sığınırım" bu köpekten. Bu köpeğin yüzünden yurdumda âciz kaldım.
تو نمییاری برین در آمدن ** من نمیآرم ز در بیرون شدن
Sen, bu kapıya gelmeme yardım etmiyorsun, ben de kapıdan çıkamıyorum derse,
خاک اکنون بر سر ترک و قنق ** که یکی سگ هر دو را بندد عنق
Artık, Türkün de başına toprak, konuğun da. Bir köpek, ikisinin de boynunu bağlıyor demek!
حاش لله ترک بانگی بر زند ** سگ چه باشد شیر نر خون قی کند 2960
Hâşa... Tanrı hakkı için Türk, bir nara attı mı köpek kim oluyor? Erkek aslan bile kan kusar.
ای که خود را شیر یزدان خواندهای ** سالها شد با سگی در ماندهای
Ey kendine Tanrı aslanı diyen, yıllar oldu, köpeklikte kaldın.
چون کند این سگ برای تو شکار ** چون شکار سگ شدستی آشکار
Bu köpek, senin için nasıl av avlayabilir ki sen apaçık köpeğe av olmuşsun!
جواب گفتن مومن سنی کافر جبری را و در اثبات اختیار بنده دلیل گفتن سنت راهی باشد کوفتهی اقدام انبیا علیهم السلام بر یمین آن راه بیابان جبر کی خود را اختیار نبیند و امر و نهی را منکر شود و تاویل کند و از منکر شدن امر و نهی لازم آید انکار بهشت کی جزای مطیعان امرست و دوزخ جزای مخالفان امر و دیگر نگویم بچه انجامد کی العاقل تکفیه الاشاره و بر یسار آن راه بیابان قدرست کی قدرت خالق را مغلوب قدرت خلق داند و از آن آن فسادها زاید کی آن مغ جبری بر میشمرد
Sünni müslümanın Cebrî kâfire cevap verip kulun ihtiyarı olduğuna dair delil göstermesi. Sünnet bir yoldur ki, Tanrı hepsine esenlik versin, peygamberler, o yoldan yürümüş, o yolu ayakları ile çiğneyip açmışlardır. O yolun sağında Cebir çölü vardır. Kul, orada kendisinde ihtiyar görmez, emir ve nehyi inkâr edip tevile sapar. Halbuki emir ve nehyin inkârından, emre uyanların yeri olan cennetle, uymayanların durağı ve cezası olan cehennemi inkâr etmek çıkar. Artık iş nereye varır? Ben söylemeyeyim, akıllıya bir işaret yeter. Yine o yolun solunda da Kader çölü vardır. Buraya sapan da yaratıcının kudretini, halkın kudretinin mağlûbu bilir. Bundan da öyle fesatlar meydana gelir ki o Cebrî Mecusi onları sayıp dökmüştür.
گفت مؤمن بشنو ای جبری خطاب ** آن خود گفتی نک آوردم جواب
Müslüman dedi ki: Ey Cebrî, sözümü dinle, Kendi düşünceni bildirdin, söyleyeceklerini söyledin. Şimdi cevap veriyorum, bana kulak ver.
بازی خود دیدی ای شطرنجباز ** بازی خصمت ببین پهن و دراز
A satranç oynayan, kendi oyununu gördün. Şimdi de uzun uzadıya hasmının oyununu gör.
نامهی عذر خودت بر خواندی ** نامهی سنی بخوان چه ماندی 2965
Kendi özür defterini okudun. Sünni'nin defterini de oku, ne diye öyle kalakaldın?
نکته گفتی جبریانه در قضا ** سر آن بشنو ز من در ماجرا
Kaza ve kader hususunda cebrice ince sözler söyledin. Şimdi macerayı dinle de onun sırrını benden duy.
اختیاری هست ما را بیگمان ** حس را منکر نتانی شد عیان
Şüphe yok ki bizim bir ihtiyarımız vardır. Duyguyu inkâr edemezsin, bu meydandadır.
سنگ را هرگز بگوید کس بیا ** از کلوخی کس کجا جوید وفا
Kimse taşa gel buraya demez. Kimse bir toprak parçasından vefa ummaz. -
آدمی را کس نگوید هین بپر ** یا بیا ای کور تو در من نگر
Kimse adama hadi uç demediği gibi köre de gel, beni gör diye bir teklifte bulunmaz.
گفت یزدان ما علی الاعمی حرج ** کی نهد بر کس حرج رب الفرج 2970
Tanrı, "Köre teklif yok" dedi. Hiç güçlükleri açan Tanrı, kimseyi güce sokar mı?
کس نگوید سنگ را دیر آمدی ** یا که چوبا تو چرا بر من زدی
Kimse taşa geç geldin, yahut sopaya neden bana vurdun demez.
این چنین واجستها مجبور را ** کس بگوید یا زند معذور را
Mecbur olandan böyle şeyler aranmayacağı gibi özürlüye de kimse bu çeşit sözler söylemez, vurup dövmez.
امر و نهی و خشم و تشریف و عتاب ** نیست جز مختار را ای پاکجیب
Ey yeni, yakası temiz kişi, emir, nehiy, öfke, lütuf ve azarlama, ancak ihtiyacı olanadır.
اختیاری هست در ظلم و ستم ** من ازین شیطان و نفس این خواستم
Zulümde de ihtiyarımız vardır, sitemde de. Ben, bu Şeytanla nefisten bunu kastettim.
اختیار اندر درونت ساکنست ** تا ندید او یوسفی کف را نخست 2975
İhtiyar, senin içindedir. O, bir Yusuf görmedikçe elini uzatamaz.
اختیار و داعیه در نفس بود ** روش دید آنگه پر و بالی گشود
İhtiyar ve dilek, nefistedir. Dilediği şeyin yüzünü görür de ondan sonra kol kanad açar.