English    Türkçe    فارسی   

1
1022-1046

  • Eshab-ı Kehf’in köpeğine el verilince, dünyadaki bütün aslanların başları alçaldı.
  • Canı, nur denizinde gark olduktan sonra ona, kötü ve çirkin suretin ne ziyanı var?
  • Kalemler sureti övmezler. Kitaplara da adamın suretine ait vasıflar değil, “âlim, adalet sahibi” gibi zatına ait vasıflar yazılır.
  • Bilgi ve adalet sahibi… Hep manadır, onları önde, artta, bir yerde bulamazsın, 1025
  • Zata ait sıfatlar Lâmekân elinden cana şûle vermektedir, can güneşi, göklere sığamaz” dedi.
  • Tavşanın bilgisi, bilginin fazileti ve faydaları
  • Bu sözün sonu yoktur. Kulak ver, tavşan hikâyesini anla!
  • Eşekkulağını sat, başka bir kulak al ki bu sözü eşekkulağı anlayamaz!
  • Yürü, tavşanın tilki gibi kurnazlığına bak, onun düşüncesini ve aslanı mağlup edişini gör!
  • Bilgi, Süleyman mülkünün hâtemidir; bütün âlem cesettir, ilim candır. 1030
  • Bu hüner yüzünden denizlerin, dağların, ovaların mahlûkatı, insanoğluna karşı âciz kalmıştır.
  • O yüzden kaplan, aslan; fare gibi korkmaktadır. O yüzden ovada, dağda bütün vahşi hayvanlar gizlenmişlerdir.
  • O yüzden periler, şeytanlar, kenarı boylamışlar, her biri gizli bir yerde mekân tutmuşlardır.
  • İnsanoğlunun gizli düşmanı çoktur. İhtiyata riayet eden kişi, akıllıdır.
  • Bizden gizli; güzel, çirkin, nice mahlûkat vardır ki onlar, daima gönül kapısının çalıp dururlar. 1035
  • Yıkanmak için dereye girince derenin dibindeki diken sana zarar verir;
  • Gerçi diken suyun dibinde gizlidir, fakat sana batınca mevcudiyetini anlarsın.
  • Vahiy ve vesveselerin ıstırapları, binlerce kişiden gelir, bir kişiden değil.
  • Şüphe ediyorsan sabret, duyguların değişince onları görürsün, müşkül hallolur;
  • O vakit kimlerin sözlerini reddetmişsin, kimleri kendine ulu eylemişsin, görürsün. 1040
  • Av hayvanlarının tekrar tavşanın sırrını ve düşüncesini araştırmaları
  • Ondan sonra dediler ki: “Ey çevik tavşan! Aklındakini meydana çıkar!
  • Ey bir aslanla pençeleşen, kavgaya girişen, düşündüğün şeyi söyle!
  • Danışmak, insana anlayış ve akıl verir; akıllar da akıllara yardım eder.
  • Peygamber “ Ey tedbir sahibi, danış ki kendisiyle danışılan kişi emindir” dedi.
  • Tavşanın, sırrını onlardan gizlemesi
  • Tavşan, “Her sır söylenemez, gâh çift dersin, tek olur; gâh tek dersin, çift çıkar! 1045
  • Aynanın berraklığını, yüzüne karşı översen nefesinden ayna çabucak buğulanır, bulanır, bizi göstermez olur.