English    Türkçe    فارسی   

1
1162-1186

  • Tavşan “Padişahım, adam olmayanı da adam sırasına koy; zulüm görenin mazeretine kulak ver!
  • Hele mevkiinin sadakası olarak yolunu şaşıranı kendi yolundan sürme!
  • Bütün ırmaklara su veren deniz bile her çöpü başının üstünde taşır.
  • Deniz, bu kereminden dolayı eksilmez; ihsanı yüzünden aşağılaşmaz” dedi. 1165
  • Aslan dedi ki: “Ben yerinde ve lâyık olana kerem ve ihsanda bulunurum; herkesin elbisesini boyuna göre biçerim.”
  • Tavşan “Dinle, eğer lûtfa lâyık değilsem kahır ejderhasının önüne baş koydum, ne yaparsan yap!
  • Ben kuşluk vakti yola düştüm, arkadaşımla padişahıma geliyordum.
  • Arkadaşlarımla, senin için başka bir tavşanı da bana yoldaş etmiştiler.
  • Bir erkek aslan, kulunuzun kanına kastetti. Yolda, bu iki yoldaşa da sataştı. 1170
  • Ben ona “Biz padişahlar padişahının kuluyuz, o kapının iki küçük kapı yoldaşıyız” dedim.
  • Dedi ki: “Utan be! Padişahlar padişahı dediğin kim oluyor? Benim huzurumda öyle her adam olamayanın adını anma!
  • Eğer huzurumdan iki adım ileri atarsan seni de, padişahını da paramparça ederim.”
  • “Beni bırak, bir kerecik daha padişahımın yüzünü görüp seni haber vereyim” dedim.
  • Dedi ki: “Yoldaşını huzurumda rehin bırak; yoksa sen benim kanunumca kurbansın.” 1175
  • Ona çok yalvardık, hiç fayda etmedi. Yoldaşımı alıp beni yalnız bıraktı.
  • Arkadaşım hem şişmanlık ve letafetçe, hem de güzellik ve irilik bakımından benim üç mislimdi.
  • Bundan böyle o aslan tarafından bu yol kapanmıştır, böyle bir düşman yüzünden, Padişahım, yol bağlıdır.
  • Bundan sonra tahsisattan ümidini kes. Ben doğru söylüyorum, doğru söz acıdır.
  • Sana tahsisat lâzımsa yolu temizle. Haydi gel, o pervasızı oradan kaldır!” dedi. 1180
  • Aslanın tavşana cevap vermesi ve onunla gitmesi
  • Aslan dedi ki : “Bismillah, haydi gel bakalım, nerede o? Doğru söylüyorsan düş önüme!
  • Onun da cezasını vereyim, onun gibi yüz tanesinin de. Fakat bu sözün yalansa seni cezalandırırım.”
  • Tavşan; onu, kurduğu dolaba düşürmek için kılavuz gibi öne düştü.
  • Nişan koyduğu bir kuyuya doğru yola çıktılar. Aslana derin bir kuyuyu tuzak yapmıştı.
  • Her ikisi de kuyunun bulunduğu yere yaklaştılar. İşte sana hilebaz, saman altından su yürüten bir tavşan! 1185
  • Su bir saman çöpünü ovaya götürür ama bir dağı nasıl sürükler acaba?