English    Türkçe    فارسی   

1
1310-1334

  • Daha ziyade zalim olanın kuyusu, daha korkunçtur. Adalet “daha kötüye, daha kötü ceza verilir” buyurmuştur. 1310
  • Ey zulümle bir kuyu kazan! Sen kendin için tuzak hazırlıyorsun.
  • İpekböceği gibi kendi etrafını örme; kendine kuyu kazarsan bari kararlıca kaz!
  • Zayıfları sen yardımcısız, kimsesiz sanma; Kur’an’dan “İZa câe nasrullah” ı oku
  • Sen filsen, düşmanın senden ürkmüşse sana ceza olarak işte ebabil kuşu gelip çattı.
  • Yerde bir zayıf aman dilerse, gökyüzü askerleri birbirlerine karışırlar. 1315
  • Sen birisini dişinle ısırıp ta kan içinde bırakırsan diş ağrısına tutulunca ne yaparsın?
  • Aslan, kuyuda kendisini görünce hiddetinden o anda kendini düşmanından ayırt edemedi.
  • Kendi aksini kendi düşmanı sandı, hulâsa, kendisine kılıç çekti.
  • Ey adam! İnsanlarda gördüğün birçok zulümler, senin huyundur; sen, kendi huyunu onlarda görüyorsun.
  • Senin varlığın, nifakın, zulmün, gafletin onlara aksetmiştir. 1320
  • Sen o sun, sen kendini yaralamaktasın. O anda lânet ipliğini kendine, kendin dokuyorsun!
  • O kötülüğü sen kendinde açıkça görmüyorsun. Görsen kendine kendin, candan düşman olurdun.
  • Ey ahmak! Kendine saldıran o aslan gibi sen de kendine saldırıyorsun.
  • Ahlâkının künhüne erişir, hakikatini anlarsan o adam olmamazlığın senden olduğunu bilirsin.
  • Aslan; başka bir aslan gibi görünen şeklin, kendi aksinden ibaret olduğu kuyu dibinde zahir oldu. 1325
  • Bir zayıfın dişini söken, o ters gören aslanın işini işlemektedir.
  • Ey başkasının yüzünde kötü bir ben gören! Gördüğün kendi beninin aksidir, ondan nefret etme!
  • “Müminler birbirinin aynasıdır.” Bu haberi Peygamber’den rivayet etmediler mi?
  • Gözünün önüne gök renkli bir cam koymuşsun, o sebepten âlem sana gök görünüyor.
  • Kör değilsen bu körlüğü kendinden bil. Kendine kötü de, başkasına deme! 1330
  • Eğer mümin, Tanrı nuruyla bakmamış olaydı; gaip mümine bütün çıplaklığıyla nasıl görünürdü?
  • Fakat sen Tanrı nuruyla değil, Tanrı ateşiyle baktığından kötülükte kaldın, iyilikten gafil oldun;
  • Ey gama, kedere dalmış adam! Azar azar ateşe nur serp ki ateşin nura dönsün.
  • Ya Rabbi, sen de o tertemiz suyu serp de âlemin şu ateşi tamamıyla nur olsun.