English    Türkçe    فارسی   

1
1631-1655

  • Ondan başka bütün mahlûkat; hem sanatında, hem sözünde üstada tâbidir, örneğe muhtaçtır.
  • Bu söze yabancı değilsen bir hırkaya bürün, bir viraneye çekil ve gözyaşı dök!
  • Çünkü Âdem, Tanrı itabından ağlamakla kurtuldu; tövbekârın nefesi ıslak gözyaşlarıdır.
  • Âdem, yeryüzüne, ağlamak için, daima feryat etmek, inlemek ve mahzun olmak için gelmiştir.
  • Âdem, Firdevs’ten, yedi kat göklerin üstünden ayakları dolaşarak en adi yere, tâ kapı dibine, özür dilemek için gitti. 1635
  • Eğer sen de Âdemoğluysan onun gibi özür dile, onun yolunda yürü!
  • Gönül ateşiyle gözyaşından çerez düz. Bahçe, bulutla güneş yüzünden yetişmiş, yeşermiştir.
  • Sen gözyaşı zevkini ne bilirsin? Görmedikleri gibi ekmek âşığısın!
  • Bu karın dağarcığından ekmeği boşaltırsan ululuk incileri ile doldurursun.
  • Önce can çocuğunu Şeytan sütünden kes de sonra onu meleklere ortak yap. 1640
  • Sen karanlık, mükedder ve bulanık oldukça bil ki melûn Şeytan’la sütkardeşisin!
  • Nur ve kemali arttıran lokma, helâl kazançtan elde edilen lokmadır.
  • Çırağımıza katılınca söndüren yağa yağ deme, çırağı söndüren yağa su de!
  • İlim ve hikmet helâl lokmadan doğar; aşk ve rikkat helâl lokmadan meydana gelir.
  • Bir lokmadan hasede uğrar, tuzağa düşersen; bir lokmadan bilgisizlik ve gaflet meydana gelirse, sen o lokmayı haram bil! 1645
  • Hiç buğday ektin de arpa verdiğini gördün mü? Hiç attan eşek sıpası olduğunu gördün mü?
  • Lokma tohumdur mahsulü fikirlerdir. ; lokma denizdir, incileri fikirlerdir.
  • Hizmete meyletmek ve o cihana gitmek azmi, ağıza alınan lokmanın helâl olmasından doğar
  • Tacirin Hindistan dudularından gördüğünü duduya söylemesi
  • Tacir alışverişi bitirip muradına nail olarak evine geri geldi.
  • Her köleye armağan getirdi, her halayığa ihsan da bulundu. 1650
  • Dudu “ Bu kulun armağanı hani? Ne gördün ve ne dedinse söyle” dedi.
  • Tacir, “Söylemem, zaten elimi çiğneyip parmaklarımı ısırarak,
  • Cahilliğimden, akılsızlığımdan böyle saçma haberi niye götürdüm diye hâlâ pişman olup durmaktayım” dedi.
  • Dudu, “Efendim, pişmanlık neden, bu hiddete bu gama ne sebep oldu?” dedi.
  • Tacir dedi ki: “Şikâyetlerini sana benzeyen dudulara söyledim. 1655