English    Türkçe    فارسی   

1
2656-2680

  • Tanrı dedi ki: “Ey haramdan, şüpheli şeylerden sakınan! Kullarımın arasına gir ki bu suretle beni görme cennetine erişesin.”
  • Arş, bile o nuriyle, o genişliğiyle beraber Âdem’ görünce yerinden kalktı.
  • Arşın sonsuz bir büyüklüğü var, fakat mânaya karşı suret nedir ki?
  • Her melek diyordu ki: Bizim bundan önce yeryüzüyle üfletimiz vardı.
  • Hizmet ve ibadet tohumunu yere ekiyorduk. Yere olan bu meylimize, bu alâkamıza da şaşmaktaydık. 2660
  • Gökten yaratıldığımız halde yeryüzüne bu alâkamız nedir?
  • Biz nurlarız, karanlıklarla ülfetimiz neden? Nur zulmetlerle yaşayabilir mi?
  • Ey Âdem! O ülfet, senin kokundanmış. Çünkü cisminin nesci yeryüzü.
  • Topraktan olan cismini yeryüzünde dokudular; pak nurunu burada buldular.
  • Şimdi canımızın ruhundan bulduğu ülfet, bundan önce cisminin yoğrulduğu topraktan parlıyordu. 2665
  • Yeryüzündeydik ama yerden gafildik, orada gömülü olan defineden haberimiz yoktu.
  • Tanrı da bize oradan göklere sefer etmeyi emredince, bu yurt değiştirme, acı geldi.
  • O yüzden Tanrı’ya deliller getirerek “Ey Tanrı! Bizim yerimize kim gelecek?
  • Bu tesbih ve tehlinin nurunu, dedikoduya satıyorsun” dedik.
  • Tanrı hükmü, bize rahmet yaygısını döşedi:”Açıkça istediğinizi söyleyin. 2670
  • Tek evlâtların babalarına söyledikleri gibi ağzınıza ne gelirse çekinmeden deyin.
  • Çünkü bu sözler, yaraşmasa bile rahmetim, gazabımdan artıktır.
  • Ey melek! Bunu meydana çıkarmak için gönlünüze şüpheler salmaktayım;
  • Sen söyleyesin; ben darılmayayım, gazaplanmayayım. Bu suretle de benim hilmimi inkâr eden ağız açamasın.
  • Her nefeste bizim hilmimizden yüzlerce baba yüzlerce ana doğar, yokluğa dalıp mahvolur. 2675
  • O babaların, o anaların hilmi, şefkati, bizim hilim ve şefkat denizimizin köpüğüdür. Köpük gider gelir ama deniz bâkidir dedi.”
  • Hayır, ne dedim? O inciye karşı bu sedef, köpük değil, köpüğünün köpüğüdür.
  • İşte o köpük hakkı için, o sâf deniz hakkı için bu söz bir sınama, bir lâf değil.
  • Sevgiden, vefadan, boyun büküp teslim olmadan ileri gelmiştir. Huzuruna varacağım Tanrı hakkı için.
  • Bu hevesim, sence sınamadan ibaretse bu sınamamı sına. 2680