English    Türkçe    فارسی   

1
2665-2689

  • Şimdi canımızın ruhundan bulduğu ülfet, bundan önce cisminin yoğrulduğu topraktan parlıyordu. 2665
  • Yeryüzündeydik ama yerden gafildik, orada gömülü olan defineden haberimiz yoktu.
  • Tanrı da bize oradan göklere sefer etmeyi emredince, bu yurt değiştirme, acı geldi.
  • O yüzden Tanrı’ya deliller getirerek “Ey Tanrı! Bizim yerimize kim gelecek?
  • Bu tesbih ve tehlinin nurunu, dedikoduya satıyorsun” dedik.
  • Tanrı hükmü, bize rahmet yaygısını döşedi:”Açıkça istediğinizi söyleyin. 2670
  • Tek evlâtların babalarına söyledikleri gibi ağzınıza ne gelirse çekinmeden deyin.
  • Çünkü bu sözler, yaraşmasa bile rahmetim, gazabımdan artıktır.
  • Ey melek! Bunu meydana çıkarmak için gönlünüze şüpheler salmaktayım;
  • Sen söyleyesin; ben darılmayayım, gazaplanmayayım. Bu suretle de benim hilmimi inkâr eden ağız açamasın.
  • Her nefeste bizim hilmimizden yüzlerce baba yüzlerce ana doğar, yokluğa dalıp mahvolur. 2675
  • O babaların, o anaların hilmi, şefkati, bizim hilim ve şefkat denizimizin köpüğüdür. Köpük gider gelir ama deniz bâkidir dedi.”
  • Hayır, ne dedim? O inciye karşı bu sedef, köpük değil, köpüğünün köpüğüdür.
  • İşte o köpük hakkı için, o sâf deniz hakkı için bu söz bir sınama, bir lâf değil.
  • Sevgiden, vefadan, boyun büküp teslim olmadan ileri gelmiştir. Huzuruna varacağım Tanrı hakkı için.
  • Bu hevesim, sence sınamadan ibaretse bu sınamamı sına. 2680
  • Sırrını saklama ki sırrım meydana çıksın. Elimden geleni; gücümün yettiğini buyur!
  • Gönlündekini benden gizleme de benim gönlümdeki de ortaya çıksın bu suretle ne yapabileceksem kabul edeyim.
  • Fakat nasıl edeyim; elimde ne çare var? Bir bak hele, canım ne işe yarar ki?
  • Kadının kocasına rızık isteme yolunu göstermesi, onun da kabul etmesi
  • Kadın dedi ki:”Bir güneş doğmuş, bütün cihan ondan aydınlanmıştır.
  • O Tanrı vekili, Tanrı halifesidir. Bağdat şehri, onun yüzünden bahar gibidir. 2685
  • O padişaha ulaşabilirsen padişah olursun. Ne vakte kadar ikbal sahibi olmayanların yanına gidip duracaksın?
  • İkbal sahiplerinin dostluğu kimya gibidir. Onların nazarına benzer kimya nerede?
  • Ahmed’in gözü Ebubekir’e değince o bir tasdik yüzünden Sıddıyk olmuştur.”
  • Kocası, “Ben padişah huzuruna nasıl kabul olunurum; bir bahanesiz onun yanına nasıl giderim?