English    Türkçe    فارسی   

1
2706-2730

  • De ki: Bizim bundan başka hiçbir malımız, mülkümüz yok. Çölde de bundan iyi su hiç yoktur.
  • Padişahın hazinesi ağır elbiselerle doluysa da bunun gibi suyu yoktur. Bu su az bulunur.
  • O testi nedir? Bizim mezar gibi cismimiz, içinde de bizim acı ve hislerimizin suyu var.
  • Ey Tanrı! “Tanrı, cennet karşılığına iman edenlerin canlarını, mallarını satın aldı” âyetindeki fazıl ve kereminden bizim bu küpümüzü, bu testimizi kabul et!
  • Bu beş duygudan meydana gelme beş lüleli testideki suyu her türlü murdar şeylerden, her çeşit pisliklerden temiz tut. 2710
  • Bu suretle şu testinin denize bir menfezi olsunda testim deniz huyuyla huylansın.
  • Armağanı padişaha tertemiz götürünce onu görür, anlamak ister.
  • Ondan sonra da artık testinin suyu nihayetsiz bir dereceye gelir. Testinin suyundan yüzlerce dünya dolar.
  • Lüleleri kapa, testiyi de küpten doldur. Tanrı” Gözlerinizi heva ve hevesten yumun” buyurdu.
  • Arap, kimin böyle bir hediyesi var? Hakikaten bu armağan, öyle bir padişaha lâyık diye gururlanmaktaydı. 2715
  • Kadın da bilmiyordu ki, orada yol üzerinde şeker gibi Dicle akıp durmakta.
  • Şehrin ortasından gemilerle, balık ağlarıyla dolu, deniz gibi akıp gitmekte.
  • Padişahın huzuruna var da şevketi, azameti gör; altından nehirler akan bahçeler diye övülen yerlere bak!
  • O saffet denizine nispetle bizim, anlayışlarımız bir katradan ibarettir.
  • Arabın su testisini keçeye sarıp dikmesi ve ağzını kapatması
  • Arap, evet, dedi. Testinin ağzını kapa, hakikaten armağan, bize faydalı. 2720
  • Keçeye sar, sarmala. Padişah, orucunu armağanla açsın.
  • Çünkü dünyada bunun gibi su yoktur. Bu halis şarap, zevk ve sefa kaynağı!
  • Çünkü onlar acı tuzlu suları içmekten daima hastadırlar, yarı kör olmuşlardır.
  • Durağı, yatağı acı subaşı olan kuş; sâf berrak suyu ne bilsin?
  • Yurdun acı su kaynağı; Şatt’ı, Ceyhun’u nereden bileceksin? 2725
  • Ey şu fâni konaktan kurtulmayan! Sen yokluğu, sarhoşluğu ve neşeyi ne bilirsin ki!
  • Bilsen bile babandan, atandan nakil ve rivayet yoluyla bilirsin. Senin yanında bu adlar ebced gibidir.
  • Ebced, hevvez. Bunlar, bütün çocuklara apaçık ve meydandadır, fakat mânası yok.
  • Hulâsa, Arap testiyi alıp yola düştü. Gece, gündüz onu taşımaktaydı.
  • Testiye bir ziyan gelecek diye korkusundan titreyerek çölden ta... şehre kadar götürdü. 2730