English    Türkçe    فارسی   

1
2811-2835

  • Eğer cüzü külle muttasıldır, ayrılmaz dersen diken ye, gül isteme. Diken de gülden ayrılmaz.
  • Cüz’ü kül’e ancak bir yüzden bağlıdır. Yoksa Tanrı’nın peygamberleri göndermesi abes olurdu.
  • Çünkü peygamberler, kulları Tanrı’ya ulaştırmak için gelmişlerdir. Herkes bir tenden ibaretse, Tanrı ile kul, kül ile cüz ise birbirine bağlıdır; kimi kime ulaştırırlar?
  • Oğul bu sözün sonu yoktur. Gün sona erdi, hikâyeyi tamamla!
  • Arabın, su testisini halifenin kullarına vermesi
  • Su testisini sunup tapuya hizmet ve tâzim tohumunu ekti. 2815
  • Dedi ki:” Bu armağanı o sultana götürün, padişahtan murat isteyeni ihtiyaçtan kurtarın!
  • Tatlı, lezzetli su...Yağmur sularından biriken gölden toplanmıştır. Testi de güzel, yepyeni.”
  • Padişah kullarının bu söze gülecekleri geldi. Fakat o armağanı can gibi kabul ettiler.
  • Çünkü basiret sahibi padişahın tabiatındaki lûtuf, bütün saray erkânına da sirayet etmişti.
  • Padişahların huyu halka da tesir eder. Yeşil gök, yeryüzünü de yeşertir. 2820
  • Padişah bir havuza benzer. Maiyetini de lüleler gibi bil. Su, göllere lülelerden akar.
  • Lülelerden akan suların hepsi, tertemiz bir havuzdan geldiği için her lüle, zevkli ve tatlı su akıtır.
  • Eğer havuzdaki su tuzlu ve pis olursa her lüleden aynı su akar.
  • Çünkü her lüle havuza muttasıldır. Sen bu sözün mânasına iyice dal, adamakıllı dikkat et, düşün!
  • Yurdu olmayan padişahlar padişahı can da, bak, bütün bedene nasıl tesir etmiştir. 2825
  • Tabiatı, soyu sopu hoş aklın lûtfu da, bak, bütün bedeni nasıl müeddep bir hale getiriyor.
  • Kararı, sükûnu olmayan şuh ve şen aşk da bütün bedeni nasıl cünuna sürüklüyor?
  • Kevser gibi olan deniz suyunun letafeti yüzünden dibindeki ateş parçalarının hemen hepsi inci ve mücevherdir.
  • Usta hangi hünerde tanınmışsa, hangi hünerle şöhret bulmuşsa çırağı da o hünerde ilerler ,o hünerde meşhur olur.
  • Usul ilmini bilen üstadın yanında zihni çevik, istidatlı talebe usul okur; 2830
  • Fakîh üstadın yanında da usul okumaz, fıkıh tahsil eder.
  • Nahiv üstadının talebesi nahiv üstadı olur.
  • Hakikat yolunda mahvolan üstadın talebesi ise üstadının sayesinde padişahta mahvolur, yokluğa erişir.
  • Ölüm günü bütün bu bilgiler içinde işe yarayan ve yol azığı olanı da yokluk bilgisidir.
  • Nahivciyle gemici hikâyesi
  • Bir nahiv âlimi, gemiye binmişti. O kendini beğenmiş âlim, yüzünü gemiciye dönüp, 2835