English    Türkçe    فارسی   

1
2864-2888

  • O Bedevi, Tanrı’nın Dicle’sinden bir katrayı görseydi hakikatte bir deniz olan o katranın önünde testisini atardı.
  • Onu görenler, daima kendilerinden geçmiş bir haldedirler. Bu yokluk halinde testilerini taşlayıp kırmışlardır. 2865
  • Ey himmet edip testiyi kıran! O testi, kırılmakla daha iyi yapılmış olur.
  • Küp kırılır ama içindeki su dökülmez. Bu kırılmada yüzlerce sağlamlık vardır.
  • Küpün bütün parçaları oynamakta, hallenmektedir. Fakat Akl-ı Cüz’î, bunu imkânsız görür.
  • Bu halette ortada ne testi görünür, ne su. Bunu iyice gör, doğrusunu Tanrı daha iyi bilir.
  • Mâna kapısını döversen açarlar. Fikir kanadını terket ki seni iri bir doğan haline getirsinler. 2870
  • Fikir kanadı, çamurlara bulanmıştır, ağırdır. Sen toprak yemeğe alışmışsın; onun için toprak, sana can gibi geliyor.
  • Ekmek et... Bunlar topraktır, bunları daha az ye de toprak gibi yeryüzünde kalma.
  • Acıkınca kızgın geçimsiz, aslı kötü bir köpek oluyorsun.
  • Karnın doyunca murdarlaşıyor, ayak üstünde duran ve hiçbir şeyden haberi olmayan bir duvar kesiliyorsun.
  • Şu halde sen bir zaman pis, murdar bir hale geliyor, bir zaman köpekleşiyorsun. Aslanların yolunda nasıl yürüyebilecek, nasıl koşup seğirteceksin? 2875
  • Sana avlanmakta yarayan ancak köpektir. Bunu böyle bil de köpeğe daha az miktarda kemik at!
  • Çünkü köpeğin karnı doyarsa daha ziyade serkeşleşir. Bu serkeşlikle ava istediğin gibi gider mi?
  • O Bedeviyi, oraya yoksulluk çekiyordu. Nihayet o kapıyı, o devleti gördü.
  • O penahı olmayan yoksula padişahın ihsanını hikâye etmiştik.
  • Âşık, aşk diyarında ne söylerse söylesin, ağzından aşk kokusu duyulur. 2880
  • Fıkıhtan bahsetse ağzından hep yokluğa ait sözler çıkar; o sözlerden yokluk kokusu gelir.
  • Küfre ait bahis açsa o bahsinde din kokusu vardır. Şüpheye dair söz söylese sözleri, yakîni anlatmış olur.
  • Eğri söylese doğru görünür. O ne güzel eğridir ki doğruyu süsler.
  • Doğruluk denizinden zuhur eden o eğri köpük, feridir. Sâf asıl, o fer’i de sâflıkla bezemiştir.
  • O köpüğü sâf ve makbul bil. Sevgilinin dudağından çıkan azarlayış say. 2885
  • Âşığın, pek de istemediği o azar, sevgilinin yüzünün hatırı için hoş görülür.
  • Şekeri, ekmek şekline sokar, pişirirsen tadınca yine onda şeker lezzeti vardır, ekmek lezzeti bulunmaz.
  • Bir mümin, altından yapılmış bir put bulsa hiç onu Şamanlara bırakır mı?