English    Türkçe    فارسی   

1
2922-2946

  • Mânadan mahrum olan diken, gül bahçesiyle bir arada bulunabilmek için güz mevsimini ister güz mevsimini!
  • Çünkü güz, hem gülün öğünecek halini, hem dikenin ayıbını örter. Bu suretle sen de onun rengiyle bunun halini görmezsin.
  • Şu halde güz, dikenin hayatıdır, baharıdır. Çünkü güzün ikisi de bir görünür.
  • Ama bahçıvan, gülü güzün de görür. Bu bir kişinin görüşü yok mu? Yüzlerce cihanın görüşünden iyidir. 2925
  • Zaten Cihan o bir kişiden ibarettir. Geri kalanlar, hep onun tâbileridir, hep onun yüzünden geçinenlerdir.
  • Onun için bütün güzel çiçekler “ Müjde, müjde; işte bahar gelmekte “ deyip dururlar;
  • Çiçekler, akarsu zinciri gibi parlamak, meyveler, tomurcuklanmak için hep baharı isterler.
  • Baharda çiçek dökülünce meyve baş gösterir. Ten de harap olunca can görünür.
  • Meyve mânadır, çiçek onun sûreti. O çiçek, müjdedir, meyve de nimeti! 2930
  • Çiçek döküldü mü meyve meydana çıkar. O kayboldu mu bu fazlasıyla görünür.
  • Ekmek kırılıp yenmeyince kuvvet verir mi; salkımlar sıkılmadıkça şarap olur mu?
  • Helile, ilâçların arasında kırılıp ezilmedikçe ilâçlar, nereden sıhhati arttıracak?
  • Pîr kimdir? Pîrin sıfatları
  • Ey Hak Nuru Hüsâmeddin! Bir iki kağıdı fazla al da pîrin sıfatlarını anlatayım.
  • Gerçi vücudun nazik ve çok zayıf , fakat sensiz cihanın işi yoluna girmiyor. 2935
  • Gerçi ışık ( gibi nurlu, lâtif) ve sırça ( gibi ince ve nazik) oldun. Fakat gönül ehlinin başısın, onlara muktedasın.
  • Mademki ipin ucu senin elindedir, senin isteğine tâbidir; gönül gerdanlığının incileri de senin ihsanındır.
  • Yol bilen Pîrin ahvalini yaz; Pîri seç, onu yolun tâ kendisi bil.
  • Pîr, yaz mevsimidir; halk ise güz ayı...Halk, geceye benzer, Pîr aya...
  • Genç ve terü taze talihe Pîr adını taktım. Fakat o, Halk tarafından Pîr olmuştur, günlerin geçmesiyle değil. 2940
  • O öyle bir Pîrdir ki iptidası yoktur, ezelîdir. Öyle tek ve eşsiz inciye eş yoktur.
  • Eski şarap esasen kuvvetlidir, hele “ Min ledünn” şarabı olursa...
  • Pîri bul ki bu yolculuk, Pîrsiz pek tehlikeli, pek korkuludur, âfetlerle doludur.
  • Bildiğin ve defalarca gittiğin yolda bile kılavuz olmazsa şaşırırsın.
  • Kendine gel! Hiç görmediğin o yola yalnız gitme, sakın yol göstericiden baş çevirme! 2945
  • Ey nobran! Pîrin gölgesi olmazsa gulyabani sesi, seni sersemleştirir, yolunu şaşırtır.