English    Türkçe    فارسی   

1
3276-3300

  • Yerlerin şiddetle sarsıldığı kıyamet gününde bu yeryüzü, insanların hallerine şahit olur.
  • Gizlediği haberleri apaşikâr söyler. Yeryüzü ve dikenler söze gelir.
  • Filozof; kendi fikrince, kendi zannınca bunu inkâr eder. Ona de: Sen var, başını o duvara vura gör!
  • Gönül ehlinin duyguları; suyun, toprağın, çamurun sözünü duyar durur.
  • Filozof, Hannâne direğinin inlemesini inkâr eder. Çünkü velîlerin duygularından haberi yok, onlara yabancı. 3280
  • Der ki: “ Halkta sevdanın aksi, birçok hayaller yaratır, onlara gösterir”
  • Halbuki bu fikir, onun fesat ve küfrünün aksidir. Bu inkâr hayali; ona fikrinden, inanışındaki bozukluktan gelmiştir.
  • Filozof; cini, şeytanı inkâr eder; fakat inkâr eder etmez bir cinin, bir şeytanın maskarası olmuştur.
  • Ey filozof, eğer şeytanı görmedinse kendine bak!( Başını duvara vurup çürütmüşsün, gömgök olmuş) Deli olmadan alın böyle göğerir mi?
  • Kimin gönlünde şüphe, vesvese varsa felsefeye inanmıştır, gizli münkirdir. 3285
  • Bazen dine inanır ama bazı ,bazı da o filozofluk damarı yüzünü kapkara eder.
  • Sakının müminler; o felsefeye inanış sizde de vardır. Sizde nice sonsuz âlimler var.
  • Bütün bu yetmiş iki din ve şeriat sendedir. Senden zâhir olduğu gün eyvah haline!
  • Kimde o aykırı inanıştan bir yapracık varsa o günün korkusundan yaprak gibi titrer.
  • İblis’e cine, kendini iyi adam gördüğünden güldün. 3290
  • Fakat can, postunu ters giyer , içindekini dışarı verirse din ehlinden ne kadar ahlar vahlar çıkar.
  • Dükkânda altın gibi görünen madenlerin hepsi güler. Çünkü imtihan taşı gizlidir.
  • Ey ayıpları örten Tanrı! Perdemizi kaldırma; imtihan zamanında bize yardım et, bizi kurtar!
  • Geceleyin kalp altın, hakiki altınla yan yanadır. Altın ise gündüzü bekler.
  • Hal diliyle der ki: “ Yalancı, hele bir dur. Herkesin meydana çıkacağı gün bir gelsin!” 3295
  • Lânetlenmiş İblis; yüz binlerce yıl Abdâl’ dendi, müminler beyiydi.
  • Naz ve istiğnası yönünden Âdemle savaştı, kuşluk vakti kokmaya başlayan pislik gibi rüsvay oldu.
  • Temsil yoluyla Bâûr’un hikâyesi
  • Dünya halkı, Bâûr oğlu Bel’am’a zamanın İsa’sına mağlûp oldukları gibi mağlûp ve zebun olmuştu.
  • Ondan başka kimseye secde etmezlerdi. Afsunu, hastalara şifa verirdi.
  • Kendisini beğendiği, ulu gördüğü için Musa ile savaştı. Sonra hali, duyduğun gibi oldu. 3300