English    Türkçe    فارسی   

1
3308-3332

  • Yere batma, başlarına taş yağma, bir sesle canlarının alınışı...Hep bu vakalar, nefs-i natıka sahiplerinin yücelerini bildirmek içindir.
  • Bütün hayvanları insan için öldür, fakat bütün insanları da bir akıllı kişi için öldür. (hiç beis yok!)
  • Akıl dediğin nedir? Akıl sahibinin akl-ı Küll’ü. Cüzi akıl da akıldır ama pek arıktır. 3310
  • İnsanlardan kaçan vahşi hayvanların hepsi, ehlî hayvanlara nispetle aşağılıktır.
  • Vahşi hayvanların kanı mübahtır. Çünkü yüce akıldan kaçmaktadırlar. Akılları yoktur.
  • İnsanın emrine uymuyor diye vahşinin yüceliği bu dereceye düşmüştür.
  • Şu halde ey garip adam! Aslandan kaçan yaban eşeklerine benzedikten sonra senin ne şerefin var ki?
  • Eşek, işe yaradığı için öldürülmez. Fakat yaban eşeği olursa kanı mübahtır. 3315
  • Eşeğin kendisini kötülükten koruyan iyiliğe sevk eden bir bilgisi olmadığı halde Tanrı onu mâzur tutmuyor.
  • Ey yüce sevgili! İnsan (akıllı olduğu halde) o nefesten, ( Peygamberlerin, velîlerin sözlerinden)kaçar, vahşileşirse nasıl mâzur olur?
  • Hulâsa oklar ve süngüler önünde kâfirlerin kanı mübahtır. Çünkü onlar, işe yaramaktan uzaktırlar.
  • Onların karıları ve çocukları da esir sayılır. Çünkü akılları yoktur, merdut ve aşağılık kişilerdir.
  • Artık bir akıl, aklın aklından kaçarsa akıllılar taifesinden hayvanat zümresine geçmiştir. 3320
  • Hârût, Mârût Hikâyesi
  • (Aklın aklından kaçan, peygamber ve velîlere uymayan kişi) meşhur Hârût’la Mârût’a benzer. Onlar da gururları yüzünden zehirli ok yediler.
  • Mukaddes yaradılışlarına, melek olduklarına itimat ettiler. Fakat bu itimat, su sığırının aslana itimadı gibidir. Manda, aslana ne kadar itimat edebilir?
  • Onun yüz tane boynuzu olsa ve bu boynuzlarla korunmaya çalışsa yine aslan, onun boynuzunu değil; boynuzunun boynuzunu bile parça parça eder.
  • Kirpi gibi baştan aşağı diken olsa, aslan, yine onu çaresiz öldürür.
  • Kasırga, birçok ağaçları kökünden sökerse de alçacık bir ota ihsanda bulunur. 3325
  • O sert rüzgâr, otun zayıflığına acır. Gönül, artık sen de kuvvetten dem vurma.
  • Balta; ağaçların, dalların çokluğundan, sıklığından hiç korkar mı? Hepsini paramparça eder, kesip biçer.
  • Fakat bir ota saldırmaz. Neşter yaradan başka yere vurulmaz.
  • Aleve, odunun çokluğundan ne gam? Kasap koyun sürüsünden kaçar mı?
  • Mânaya nispetle suret nedir? Çok zayıf, çok âciz. Kötüyü baş aşağı tutan ondaki mânadır. 3330
  • Dolap gibi dönüp duran gökten kıyas tut. Onun dönmesi nedendir? Onda müdebbir olan akıldan.
  • Oğul, siper gibi olan bu kalıbın dönüşü, hareketi de gizli ruhtandır.