English    Türkçe    فارسی   

1
3461-3485

  • O vakit kitap, müzakereci ve üstat olmaksızın gönlünde peygamberlerin ilimlerini görür bulursun.
  • Peygamber “ ümmetimden öyleleri vardır ki onlar, benimle aynı yaratılıştadırlar, benimle aynı himmete sahiptirler.
  • Ben onları hangi nurla görüyorsam onların canları da beni mutlaka aynı nurla görür” dedi.
  • Bunlar Peygamberi, Sahîhayn kitapları, hadîsler, hadîsi rivayet edenler olmaksızın, bunlara hacet kalmaksızın abıhayat kaynağında (gönüllerinde) görürler.
  • “Kürt olarak yattık” sırrını bil, “ Arap olarak sabahladık” sırrını oku! 3465
  • Gizli ilme dair bir misal istersen Rum halkıyla Çinlilere ait hikâyeyi söyle:
  • Rum halkıyla Çinlilerin ressamlıkta bahse girişmeleri
  • Çinliler “ Biz daha mahir ressamız, dediler. Rum halkı da dedi ki: “ Bizim maharetimiz daha üstündür.”
  • Padişah “Sizi imtihan edeceğim; bakalım hanginiz dâvasında haklı” dedi.
  • Çinlilerle Rum diyarı ressamları hazırlandılar; Rum diyarı ressamları ilimlerine daha vakıf kişilerdi.
  • Çin ressamları “ Bize bir hususi oda verin, bir oda da sizin olsun” dediler. 3470
  • Kapıları karşı karşıya iki oda vardı. Bir tanesini Çin ressamlar aldı. Öbürünü de Rum ressamları.
  • Çinliler, padişahtan yüz türlü boya istediler. Yüce padişah bunun üzerine hazinesini açtı.
  • Çinlilere her sabah hazineden boyalar verilmekteydi.
  • Rum ressamları “ Pas gidermekten başka ne resim işe yarar, ne boya!” dediler.
  • Kapıyı kapatıp duvarı cilâlamaya başladılar. Gök gibi tertemiz, sâf ve berrak bir hale getirdiler. 3475
  • İki yüz çeşit renge boyanmaktansa renksizlik daha iyi. Renk bulut gibidir. Renksizlikse ay.
  • Bulutta parlaklık ve ziya görürsen bil ki yıldızdan aydan ve güneştendir.
  • Çinli ressamlar işlerini bitirdiler. Hepsi de yaptıkları resimlerin güzelliğine sevinmekteydiler.
  • Padişah kapıdan içeri girip odadaki resimleri gördü. Hepsi akıldan, idrakten dışarı, fevkalâde güzel şeylerdi.
  • Ondan sonra Rum ressamlarının odasına gitti. Bir Rum ressamı, karşı odayı görmeye mâni olan perdeyi kaldırdı. 3480
  • Öbür odada Çin ressamlarının yapmış oldukları resimlerle nakışlar, bu odanın cilâlanmış duvarına vurdu.
  • Orada ne varsa burada daha iyi göründü; resimlerin aksi, âdeta göz alıyordu.
  • Oğul Rum ressamları sofilerdir. Onların; ezberlenecek dersleri kitapları yoktur.
  • Ama gönüllerini adamakıllı cilâlamışlar, istekten, hırstan, hasislikten ve kinlerden arınmışlardır.
  • O aynanın sâflığı, berraklığı gönlün vasfıdır. Gönle hadsiz hesapsız suretler aksedebilir. 3485