English    Türkçe    فارسی   

1
3632-3656

  • Böylece bir nice sultan, bir nice yüce himmetli, bir müddet kendi kuluna kul olur.
  • Kul, efendisinin huzurunda değilken de kulluğunu korur, itaatten çıkmazsa bu kulluk iyi ve hoş bir kulluktur.
  • Bu padişahın önünde onu öğen kişi nerede, padişah yokken bile ondan utanıp çekinen nerede.
  • Memleket ucunda, padişahtan saltanat sayesinden uzak bir kale dizdarı; 3635
  • Kaleyi düşmanlardan korur, orasını sayısız mal ve para verse bile satmaz,
  • Padişah orada değilken, hudut boylarında, padişahın huzurundaymış gibi vefakârlıkta bulunursa;
  • O dizdar; elbette padişahın yanında, huzurunda bulunan ve can feda eden kişilerden daha değerlidir.
  • Şu halde yarı zerre miktarı, fakat gaibane emir tutmak; emredicinin huzurunda kulluk etmek ve emrine uymaktan yüz binlerce defa üstündür.
  • Kulluk ve iman, şimdi makbuldür. Fakat ölümden sonra her şey meydana çıkınca inanmak, bir işe yaramaz. 3640
  • Hakikatın kapalı, örtülü olması ve gayba inanmak daha iyi, daha makbul olunca ağzın kapalı, dudağın yumuk olması elbette iyidir.
  • Kardeş, sözden el çek ki bizzat Tanrı, sende Ledün ilmini meydana çıkarsın.
  • Güneşin varlığına delil kendisi yeter. Tanrı’dan daha ulu şahit kimdir?
  • Hayır... Söyleyeceğim çünkü Kur’an’da şahadet hususunda hep beraberce Tanrı da anılmıştır, melek de âlimler de.
  • Tanrı da şahadet eder, melekler de, bilgili kişiler de: Şüphe yok ki Rabb, ancak daimî Tanrı’dır... 3645
  • Hak, şahadet edince melek kim oluyor ki şahadette Tanrı ile müşterek olsun!
  • Çünkü ziyaya tahammül edemeyen zavallı gözlerle biçare gönüllerin güneşin nuruna ve güneşe takatleri yoktur.
  • Bu çeşit gözler, böyle gönüller, yarasaya benzerler. Yarasa güneşin ışığına, güneşin hararetine tahammül edemez, ümidini keser ( güneşten mahrum kalır)
  • Gökyüzünde cilve eden güneşe şahadette, melekleri de bize dost, bize eş bil!
  • “ Biz o tek güneşten nurlandık, güneşin halifesi gibi zayıfları nurlandık” diye şahadet ederler. 3650
  • Her melek; yeni ay, yahut üç günlük ay, yahut da dolunay gibi kemal, nur ve kudret sahibidir.
  • O şûle; üçer, dörder kanatlı meleklerin her birine, mertebelerine göre vurmakta, onları nurlandırmaktadır.
  • Meleklerin kanatları insanların akıl kanatlarına benzer. İnsanların akılları arasında da çok fark vardır.
  • İyilikte olsun, kötülükte olsun her insana kendisine benzer bir melek arkadaştır.
  • Gözü tahammül edemediği için çipile, yıldız ışık verir, o da bu suretle yol bulur. 3655
  • Peygamber Sallâllahu Aleyhi Vesellem’in Zeyd’e “Bunun sırrını faşetme; gözet!” demesi
  • Peygamber “ Sahabem yıldızlar gibi yola gidenlere ışık, şeytanlara taştır” dedi.