English    Türkçe    فارسی   

1
3761-3785

  • Yanlış yola gitmekten de emin olurlar, yoldan çıkmadan da. Ayın sesi, gulyabani sesinden üstün olur.
  • Ay, söylemeksizin yol gösterirse, söyleyince ne yapmaz, dünyayı ışığa boğar!
  • Madem ki sen ilim şehrine kapısın, mademki sen hilim güneşine şûlesin;
  • Ey kapı, kapı arayanlara açıl ki kabuklar içlensin (zâhir ehli, hakikate erişsin)!
  • Ey rahmet kapısı, ey eşi, naziri olmayan Tanrı dergâhı, ebede kadar açık kal!” 3765
  • Her istek, her zerre bir penceredir, fakat kör gönül nasıl olur da “Orada bir kapı vardır” der.
  • Gözcü, bir kapı açmadıkça gönle, orada kapı olmak ihtimali bile gelmez.
  • Fakat bir kapı açıldı mı, şaşırır. Tamah ümidinin kuşu uçup gider.
  • Akıllı bir kişi, bir viranede ansızın define buldu, onun için her viraneye koşuyor.
  • Sen, yoklukta bir inci bulamadıysan gayri orada ne diye inci arıyorsun? 3770
  • Zan, yıllarca kendi ayağıyla koşsa burnunun direğinden ileriye geçemez (olduğu yerde sayar, durur).
  • Burnuna gayptan bir koku gelmedikçe, söyle… burnunun ucundan başka bir şey görebilir misin?
  • O kâfirin, Ali –Keremmallahu Vechehu- ye “Bana üstün gelmişken niçin elinden kılıcını attın?” diye sorması
  • Ali’ye dedi ki: “Ya Emîrel Müminîn, buyur da can; tende, ana karnındaki cenin gibi canlansın, oynasın.
  • Ey can, yedi yıldız; ana karnına düşen her çocuğu, muayyen müddetlerde ve nöbetle terbiye eder.
  • Ceninin canlanma zamanı gelince ona yardım eden güneştir. 3775
  • Cenin, güneşin tesiriyle harekete gelir. Güneş, ona derhal can bağışlar.
  • Cenine güneş doğmadıkça, güneşin nuru, ona vurmadıkça öbür yıldızların tesiriyle canlanmaz. Onlar, ancak suretine hizmet ederler.
  • Cenin, ana rahminde güzel yüzlü güneşle bu alâkayı hangi yoldan kazandı?
  • Bizim duygumuzdan gizli olan bir yoldan gökyüzündeki güneşe nice yollar var.
  • Bir yol var; yakut, o yolla güneşten gıdalanır…Bir yol var; o yolla ve güneşin tesiriyle yakut olur. 3780
  • Bir yol var, güneş o yola lâli kızıllaştırır. Bir yol var, o yolla nala kıvılcım saçma hassasını verir.
  • Bir yol var, güneş o yolda meyveleri oldurur… Bir yol var, o yolla korkaklara yürek verir.
  • Ey kandı aydınlanmış, padişahla ve padişahın koluyla ^şina olmuş doğan, açık söyle!
  • Ey padişahın ankayı bile avlayan doğanı, ey askerle değil, bizzat ve tek başına ordular kıran,
  • Sen, tek başına bir ümmetsin, fakat yüzbinlerce er sayılırsın. Ey bu kulu, himmet doğanına av eden! 3785