English    Türkçe    فارسی   

1
3826-3850

  • Beri gel ki Tanrı’nın ihsanı seni azat etsin. Çünkü onun rahmeti gazabından üstün ve arıktır.
  • Beri gel ki şimdi tehlikeden kurtuldun, kaçtın kimya seni cevher haline soktu.
  • Küfürden ve dikenliğinden kurtuldun, artık Tanrı bahçesinde bir gül gibi açıl!
  • Ey ulu kişi, sen bensin, ben de senim. Sen Ali’ydin, Ali’yi nasıl öldürürüm?
  • Öyle bir suç işledin ki her türlü ibadetten iyi bir anda gökleri bir baştan bir başa aştın. 3830
  • O adamın işlediği suç ne kutlu suç! Gül yaprakları dikenden bitmez mi?
  • Ömer'in Peygambere kastedişi suçu, onu ta kabul kapısına kadar çekip götürmedi mi?
  • Firavun; büyücüleri, büyüleri yüzünden çağırmadı mı?
  • Onlara da bu yüzden ikbal yardım etmedi mi, bu yüzden devlete erişmediler mi? Onların büyüsü, onların inkârı olmasaydı inatçı Firavun, onları huzuruna alır mıydı?
  • Onlar da asâyı ve mucizeleri nereden göreceklerdi? Ey isyan eden kavim! Suç, ibadet oldu. 3835
  • Tanrı ümitsizliğin boynunu vurmuştur. Çünkü günah ve suç ibadet olmuştur.
  • Çünkü Tanrı, şeytanların rahmine suçları ibadete, sevaba tebdil eder.
  • Bundan dolayı Şeytan, taşlanır; hasedinden çatlar, iki parça olur.
  • Şeytan bir günah meydana getirmek ve onunla bizi bir kuyuya düşürmek ister.
  • “ O günahın ibadet olduğunu gördü mü?” işte o an, Şeytan’a yomsuz bir andır. 3840
  • Beri gel; ben, sana kapı açtım; sen benim yüzüme tükürdün, bense sana armağan sundum.
  • Cefa edene bile böyle muamelede bulunur, aleyhime ayak atanların ayağına bile bu çeşit baş korsam,
  • Vefa edene ne bağışlarım? Anla! Cennetlerde ebedî mülkler ihsan ederim
  • Peygamber Aleyhisselâm’ın Emîr-ül Müminîn Ali –Kerremallâhu Vechehu- nun seyisinin kulağına “Ali’nin şahadeti senin elinle olacak, sana haber veriyorum” demesi
  • Ben öyle bir erim ki kanlıma, katilime bile lûtuf şerbetim, kahır zehri olmadı.
  • Peygamber, hizmetkârımın kulağına, bu başımı boynumdan onun ayıracağını söyledi. 3845
  • Peygamber, sevgilinin vahyiyle nihayet ölümümün onun eliyle olacağını haber verdi.
  • O, daima “ Beni önce öldür de benden bu kötü ve yanlış iş zuhur etmesin” demekte;
  • Ben de “Mademki ölümüm senden olacak, ben kaza ve kadere karşı nasıl hile edebilirim?” demekteyim.
  • O, daima önümde yerlere kapanarak “Ey Kerem sahibi, beni Tanrı hakkı için ikiye böl,
  • Ki bu kötü akıbete uğramayayım. Bu yüzden canım yanmasın” der; 3850