Çizgiden dışarıda olanların hepsini, havada parça parça ediyordu.855
هر که بیرون بود ز آن خط جمله را ** پاره پاره میگسست اندر هوا
Şeybân-ı Râî de sürünün etrafında böyle apaçık bir çizgi çekerdi.
همچنین شیبان راعی میکشید ** گرد بر گرد رمه خطی پدید
Cuma günü, namaz vakti Cuma namazına gidince kurtlar sürüye saldırmasın, yağmalamasınlar diye böyle yapardı.
چون به جمعه میشد او وقت نماز ** تا نیارد گرگ آن جا ترک تاز
Hiçbir kurt, çizgiden içeri girmezdi. Hiçbir koyun da çizgi dışına çıkmazdı.
هیچ گرگی در نرفتی اندر آن ** گوسفندی هم نگشتی ز آن نشان
Tanrı erinin dairesi, kurdun hırs yeline de set ve mânia olmuştu, koyunun hırs yeline de.
باد حرص گرگ و حرص گوسفند ** دایرهی مرد خدا را بود بند
Böylece ecel rüzgârı da ariflere gül bahçelerinden esip gelen rüzgâr gibi lâtif ve hoştur.860
همچنین باد اجل با عارفان ** نرم و خوش همچون نسیم یوسفان
Ateş, İbrahim’e diş geçiremedi. Çünkü Tanrı seçilmişiydi, onu nasıl ısırabilir?
آتش ابراهیم را دندان نزد ** چون گزیدهی حق بود چونش گزد
Din erbabı da şehvet ateşinden yanmaz; hâlbuki başkalarını tâ yerin dibine geçirmiştir.
ز آتش شهوت نسوزد اهل دین ** باقیان را برده تا قعر زمین
Deniz dalgası Tanrı fermanıyla koşunca Mûsâ kavmini Kıptilerden ayırt etti.
موج دریا چون به امر حق بتاخت ** اهل موسی را ز قبطی واشناخت
Tanrı fermanı erişince toprak, Karun’u altınlarıyla, tahtıyla tâ dibine çekti.
خاک قارون را چو فرمان در رسید ** با زر و تختش به قعر خود کشید
Su ile toprak, İsa’nın nefeslerinden gıdalanınca kol kanat açtı, kuş olup uçtu.865
آب و گل چون از دم عیسی چرید ** بال و پر بگشاد مرغی شد پرید
Tanrı’yı tesbih etmen, su ve topraktan meydana gelmiş olan cesedinden çıkan bir buhardan, bir nefesten ibarettir. Fakat gönül doğruluğu yüzünden cennet kuşu olmuş, oraya uçup gitmiştir.
هست تسبیحت بخار آب و گل ** مرغ جنت شد ز نفخ صدق دل