English    Türkçe    فارسی   

1
874-898

  • Onların asılları önceden de ateşti; sonunda da asıllarına gittiler.
  • Zaten zümre ateşten doğmuştu. Cüzüler kül tarafına yol alır, o tarafa giderler. 875
  • Onlar ancak mümini yakan bir ateştiler. Kendilerini kendi ateşleri çerçöp gibi yaktı.
  • Anası(mayası) Hâviye olan kimsenin mekânı, ancak Hâviyedir.
  • Çocuk anası, onu arar; asıllar, mutlaka feri’leri izler.
  • Su, havuz içinde zindanda mahpus gibidir ama hava onu çeker. Zira su, erkâna mensuptur (dört erkân denen hava, ateş, su ve topraktandır. Havanın feri’dir).
  • Onu havuzdan kurtarır, madenine azar azar götürür ki sen götürdüğünü görmeyesin. (fırat) 880
  • Bu nefes alıp vermek de bizim hayatımızı azar azar cihan mahbesinden çalar. (T.M. 876)
  • Sözlerin temizleri, bizden çıkarak ona yükselir, ondan başkasının bilmediği yere kadar varır.
  • Nefeslerimiz, temizlik sebebiyle bizden hediye olarak beka yurduna yücelir.
  • Sonra ululuk sahibi Tanrı’dan, ancak rahmet olarak sözlerimizin mükâfatı, iki misli bize gelir;
  • Sonradan kul nail olduğu şeylere bir daha nail olsun diye bizi, yine o güzel sözlere sevk eder, yine bize o çeşit sözler söyletir. 885
  • İşte böylece en güzel sözleri söyledikçe hep böyle sözlerin çıkmakta, Tanrı rahmeti inmektedir ve bu iki hal sende daimîdir.
  • Fârisî söyleyelim: Bu şevk ve cezbe, o zevkin geldiği taraftan gelir.
  • Her kavmin gözü, bir günceğiz zevk sürdüğü cihette kalmıştır.
  • Yakînen her cinsin zevki kendi cinsiyledir. Bak; cüz’ün zevki kendi küllünden olur.
  • Yahut o şey, bir cinse katılma kabiliyetinde olur da ona erişince o cinsten oluverir. 890
  • Su ve ekmek gibi ki bizim cinsimiz değilken bizim cinsimizden oluverdi ve vücudumuzu besledi, kuvvetimizi arttırdı.
  • Su ve ekmeğin sûreta bizimle cinsiyeti yoktur ama sonucu bakımından onu cinsimiz bil.
  • Eğer, bizimle cins olanlardan başka bir şeyden zevk alıyorsak o da ancak bizimle cinsiyeti olana benzer bir şeydir.
  • Cinse benzeyenden alınan zevk, dimî değildir. O zevk âriyettir. Âriyet nesne ise akıbet baki kalmaz.
  • Kuşa, ıslıktan zevk gelirse de cinsini bulamayınca ok gibi uçar gider. 895
  • Susuz kimseye seraptan zevk gelir, fakat ona erişince kaçar ve yine su arar.
  • Müflisler kalp altından hoşlanırlarsa da, o altın darphanede rüsvay olur.
  • Dikkat et; altın suyu ile boyaman seni yoldan alıkoymasın! Dikkat et; bâtıl hayal seni kuyuya düşürmesin!