Anası(mayası) Hâviye olan kimsenin mekânı, ancak Hâviyedir.
آن که بوده ست امه الهاویه ** هاویه آمد مر او را زاویه
Çocuk anası, onu arar; asıllar, mutlaka feri’leri izler.
مادر فرزند جویان وی است ** اصلها مر فرعها را در پی است
Su, havuz içinde zindanda mahpus gibidir ama hava onu çeker. Zira su, erkâna mensuptur (dört erkân denen hava, ateş, su ve topraktandır. Havanın feri’dir).
آب اندر حوض اگر زندانی است ** باد نشفش میکند کار کانی است
Onu havuzdan kurtarır, madenine azar azar götürür ki sen götürdüğünü görmeyesin. (fırat) 880
میرهاند میبرد تا معدنش ** اندک اندک تا نبینی بردنش
Bu nefes alıp vermek de bizim hayatımızı azar azar cihan mahbesinden çalar. (T.M. 876)
وین نفس جانهای ما را همچنان ** اندک اندک دزدد از حبس جهان
Sözlerin temizleri, bizden çıkarak ona yükselir, ondan başkasının bilmediği yere kadar varır.
تا إلیه یصعد أطیاب الکلم ** صاعدا منا إلی حیث علم
Nefeslerimiz, temizlik sebebiyle bizden hediye olarak beka yurduna yücelir.
ترتقی أنفاسنا بالمنتقی ** متحفا منا إلی دار البقا
Sonra ululuk sahibi Tanrı’dan, ancak rahmet olarak sözlerimizin mükâfatı, iki misli bize gelir;
ثم تاتینا مکافات المقال ** ضعف ذاک رحمة من ذی الجلال
Sonradan kul nail olduğu şeylere bir daha nail olsun diye bizi, yine o güzel sözlere sevk eder, yine bize o çeşit sözler söyletir. 885
ثم یلجینا الی امثالها ** کی ینال العبد مما نالها
İşte böylece en güzel sözleri söyledikçe hep böyle sözlerin çıkmakta, Tanrı rahmeti inmektedir ve bu iki hal sende daimîdir.
هکذا تعرج و تنزل دایما ** ذا فلا زلت علیه قائما
Fârisî söyleyelim: Bu şevk ve cezbe, o zevkin geldiği taraftan gelir.
پارسی گوییم یعنی این کشش ** ز آن طرف آید که آمد آن چشش
Her kavmin gözü, bir günceğiz zevk sürdüğü cihette kalmıştır.
چشم هر قومی به سویی مانده است ** کان طرف یک روز ذوقی رانده است
Yakînen her cinsin zevki kendi cinsiyledir. Bak; cüz’ün zevki kendi küllünden olur.
ذوق جنس از جنس خود باشد یقین ** ذوق جزو از کل خود باشد ببین
Yahut o şey, bir cinse katılma kabiliyetinde olur da ona erişince o cinsten oluverir. 890
یا مگر آن قابل جنسی بود ** چون بدو پیوست جنس او شود
Su ve ekmek gibi ki bizim cinsimiz değilken bizim cinsimizden oluverdi ve vücudumuzu besledi, kuvvetimizi arttırdı.
همچو آب و نان که جنس ما نبود ** گشت جنس ما و اندر ما فزود
Su ve ekmeğin sûreta bizimle cinsiyeti yoktur ama sonucu bakımından onu cinsimiz bil.
نقش جنسیت ندارد آب و نان ** ز اعتبار آخر آن را جنس دان
Eğer, bizimle cins olanlardan başka bir şeyden zevk alıyorsak o da ancak bizimle cinsiyeti olana benzer bir şeydir.
ور ز غیر جنس باشد ذوق ما ** آن مگر مانند باشد جنس را
Cinse benzeyenden alınan zevk, dimî değildir. O zevk âriyettir. Âriyet nesne ise akıbet baki kalmaz.
آن که مانند است باشد عاریت ** عاریت باقی نماند عاقبت
Kuşa, ıslıktan zevk gelirse de cinsini bulamayınca ok gibi uçar gider. 895
مرغ را گر ذوق آید از صفیر ** چون که جنس خود نیابد شد نفیر
Susuz kimseye seraptan zevk gelir, fakat ona erişince kaçar ve yine su arar.
تشنه را گر ذوق آید از سراب ** چون رسد در وی گریزد جوید آب
Müflisler kalp altından hoşlanırlarsa da, o altın darphanede rüsvay olur.
مفلسان هم خوش شوند از زر قلب ** لیک آن رسوا شود در دار ضرب
Dikkat et; altın suyu ile boyaman seni yoldan alıkoymasın! Dikkat et; bâtıl hayal seni kuyuya düşürmesin!
تا زر اندودیت از ره نفگند ** تا خیال کژ ترا چه نفگند
Kelile’den bu hikâyeyi oku ve o kıssadan hisse almaya bak!
از کلیله باز جو آن قصه را ** و اندر آن قصه طلب کن حصه را
Av hayvanlarının aslana, tevekkül edip çalışmayı terk etmesini söylemeleri
بیان توکل و ترک جهد گفتن نخجیران به شیر
Güzel bir derede av hayvanları, aslan korkusundan ıstırap içindeydiler. 900
طایفهی نخجیر در وادی خوش ** بودشان از شیر دایم کش مکش
Çünkü aslan, daima pusudan çıkıp birisini kapmaktaydı. O otlak bu yüzden hepsine fena geliyordu.
بس که آن شیر از کمین درمیربود ** آن چرا بر جمله ناخوش گشته بود