Bu neyin sesi ateştir, hava değil; kimde bu ateş yoksa yok olsun!
آتش است این بانگ نای و نیست باد ** هر که این آتش ندارد نیست باد
Aşk ateşidir ki neyin içine düşmüştür, aşk coşkunluğudur ki şarabın içine düşmüştür.10
آتش عشق است کاندر نی فتاد ** جوشش عشق است کاندر می فتاد
Ney, dosttan ayrılan kişinin arkadaşı, haldaşıdır. Onun perdeleri, perdelerimizi yırttı.
نی حریف هر که از یاری برید ** پردههایش پردههای ما درید
Ney gibi hem bir zehir, hem bir tiryak, ney gibi hem bir hemdem, hem bir müştak kim gördü?
همچو نی زهری و تریاقی که دید ** همچو نی دمساز و مشتاقی که دید
Ney, kanla dolu olan yoldan bahsetmekte, Mecnun aşkının kıssalarını söylemektedir.
نی حدیث راه پر خون میکند ** قصههای عشق مجنون میکند
Bu aklın mahremi akılsızdan başkası değildir, dile de kulaktan başka müşteri yoktur.
محرم این هوش جز بیهوش نیست ** مر زبان را مشتری جز گوش نیست
Bizim gamımızdan günler, vakitsiz bir hale geldi; günler yanışlarla yoldaş oldu.15
در غم ما روزها بیگاه شد ** روزها با سوزها همراه شد
Günler geçtiyse, geçip gitsin; korkumuz yok. Ey temizlikte naziri olmayan, hemen sen kal!
روزها گر رفت گو رو باک نیست ** تو بمان ای آن که چون تو پاک نیست
Balıktan başka her şey suya kandı, rızkı olmayana da günler uzadı.
هر که جز ماهی ز آبش سیر شد ** هر که بیروزی است روزش دیر شد
Ham, pişkinin halinden anlamaz, öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm.
درنیابد حال پخته هیچ خام ** پس سخن کوتاه باید و السلام
Ey oğul! Bağı çöz, azat ol. Ne zamana kadar gümüş, altın esiri olacaksın?
بند بگسل، باش آزاد ای پسر ** چند باشی بند سیم و بند زر
Denizi bir testiye dökersen ne alır? Bir günün kısmetini…20
گر بریزی بحر را در کوزهای ** چند گنجد قسمت یک روزهای
Harislerin göz testisi dolmadı. Sedef, kanaatkâr olduğundan inci ile doldu.
کوزهی چشم حریصان پر نشد ** تا صدف قانع نشد پر در نشد
Bir aşk yüzünden elbisesi yırtılan, hırstan, ayıptan adamakıllı temizlendi.
هر که را جامه ز عشقی چاک شد ** او ز حرص و عیب کلی پاک شد
Ey bizim sevdası güzel aşkımız; şad ol; ey bütün hastalıklarımızın hekimi;
شاد باش ای عشق خوش سودای ما ** ای طبیب جمله علتهای ما
Ey bizim kibir ve azametimizin ilâcı, ey bizim Eflâtun’umuz! Ey bizim Calinus’umuz!
ای دوای نخوت و ناموس ما ** ای تو افلاطون و جالینوس ما
Toprak beden, aşktan göklere çıktı; dağ oynamaya başladı, çevikleşti.25
جسم خاک از عشق بر افلاک شد ** کوه در رقص آمد و چالاک شد
Ey âşık! Aşk; Tûr’un canı oldu. Tûr sarhoş, Mûsa da düşüp bayılmış!
عشق جان طور آمد عاشقا ** طور مست و خر موسی صاعقا
Zamanımı beraber geçirdiğim arkadaşımın dudağına eş olsaydım (sırlarına tahammül edecek bir hemdem bulsaydım) ney gibi ben de söylenecek şeyleri söylerdim.
با لب دمساز خود گر جفتمی ** همچو نی من گفتنیها گفتمی
Dildeşinden ayrı düşen, yüz türlü nağmesi olsa bile dilsizdir.
هر که او از هم زبانی شد جدا ** بیزبان شد گر چه دارد صد نوا
Gül solup mevsim geçince artık bülbülden maceralar işitemezsin.
چون که گل رفت و گلستان در گذشت ** نشنوی ز ان پس ز بلبل سر گذشت
Her şey maşuktur, âşık bir perdedir. Yaşayan maşuktur, âşık bir ölüdür.30
جمله معشوق است و عاشق پردهای ** زنده معشوق است و عاشق مردهای
Kimin aşka meyli yoksa o kanatsız bir kuş gibidir, vah ona!
چون نباشد عشق را پروای او ** او چو مرغی ماند بیپر، وای او
Sevgilimin nuru önde, artta olmadıkça ben nasıl önü, sonu idrak edebilirim?
من چگونه هوش دارم پیش و پس ** چون نباشد نور یارم پیش و پس
Aşk, bu sözün dışarı çıkıp yazılmasını ister; ayna gammaz olmaz da ne olur?
عشق خواهد کاین سخن بیرون بود ** آینه غماز نبود چون بود